Sevginin, sözcük anlamı ve sevgi adına söylenenler değerlendirildiğinde; “insanları mutluluğa götüren tek reçete” olduğunu söyleyebiliriz.


Sevgi, insanı bir şeye, diğer insanlara, zorlama olmadan, “çünkü” ve “eğer” gibi koşullara bağlanmadan, özgürce, “her şeye rağmen” düşüncesi ile bağlayan, en temiz, samimi, beklentisiz ve sınırsız duygu, birlikteliğidir.


Sevgi, kollarını açarak insanları olduğu gibi görüp, kendine özgü ilgi, sorumluluk, saygı, vefa vb. duygularla bir şeyler verebilmektir.

 

Sevgi, görünmeyen fakat en sağlam, gönülden gönüle, hiç kopmayan güvenilir bir bağdır. Canlıları birbirine kenetleyen en etkili çekim kuvvetidir. Bulunduğu yere canlılık ve yaşam verir.

 

Sevgi, buyrukla olmaz. Onda; çıkar, korku, yalan, küçülme, saygısızlık yoktur. Geniş bir hoşgörü, tutarlı ve bilinçli bir düşüncenin üstüne kurulmuş baskın ve yoğun bir özveri vardır. Anlayış, yüceltme, koruma, savunma, saygı ve acıyı, sıkıntıyı, üzüntüyü, erdemi, sevinci, mutluluğu paylaşma vardır.

 

Yeterince sevebilmek ve sevildiğimize inanmak bizi güçlü kılar, mutlu eder. O yüzden sevgide yalan, aldatma,  menfaat, kin, hakir görme, rencide etme, incitme vb. duygular olamaz.

 

 Seven, koşulsuz, olduğu gibi kabul eder. İyi ve zor anında sevdiği kişinin yanındadır. Tüm benliğini ona adamıştır. O yüzden sevilmek isteyen önce sevmesini bilmelidir.

 

Gerçek sevgi, hüzünlü kalpler için eşsiz terapidir. Acıları tatlı eder, her derdin ilacıdır. Sevgi paylaştıkça çoğalır, maliyeti yok, temini çok kolaydır.

 

Sevgi, evrensel olup bütün dinlerde ve bütün kültürlerde vardır. Başkalarının haklarına saygı duyma, adalet, hoşgörü, özveri, paylaşma, dayanışma duyguları sevgi ile gelişir. Sevgi dolu paylaşımları yaşayan bireylerde mutluluk hormonları artmaktadır.

Sevgi beden ve ruh sağlığının oluşumunda oldukça etkilidir. Çocukların bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ahlaki gelişimlerini olumlu etkiler, başarılarını artırır. 

Sevgi insanı; doğaya, insanlara ve tüm canlılara karşı, iyi, güzel, dürüst, hoşgörülü, erdemli, sevecen, çıkarsız, özverili, yardımsever, adil, cömert, saydam, yürekli, merhametli, şefkatli,  vb. olur. Kötü huylardan arınmıştır. İnsan olmanın, insanca yaşamanın yolunu bilir ve uygular.

Sevgi, insanları birbiriyle kaynaştıran pozitif ve güzel duygular bütünüdür. Sevgi ümitsizliği bilmez, yaşama sevinci demektir. Sev­gi, insanı yeniler, bencillikten kurtarır, işbirliği yapmasını sağlar ve zenginleştirir.

 

Sevgi, sosyal bir varlık olarak, insan olmanın gerektirdiği doğal bir ihtiyaçtır. Yaşamı renklendirmekte, değerli ve yaşanır kılmaktadır.

 Sevgi, kişinin kendisini aşması, doğaya, çevreye, tüm canlılara karşı duyarlı ve sorumlu olması demektir. Sevgi onarır, korur, geliştirir, sevgisizlik ise yıpratır, yok eder. 

Sevgi kapalı kapıları açan anahtar, yaşamın anlamı ve mutluluğun şifresidir. Dünyamızın yaşanılır hâle gelmesi sevgi sayesinde mümkün olabilecektir.

İnsanın suya havaya ışığa yemeye içmeye ihtiyacı olduğu gibi, sevgiye de bu denli, belki de daha fazla ihtiyacı vardır. İnsanın dünyadaki yaşam gayesinin temeli sevgidir.

İnsan yaşamında sevginin gücü belirleyicidir. İnsanı, içine düştüğü kötü durumlardan, bedensel ve ruhsal hastalıklardan kurtaracak olan odur. Sevgi, yaşamın yapıcı, onarıcı ve sürükleyici gizil gücü, lokomotifidir.

Sevgi, her kapıyı açan, gizemli bir anahtar, engelleri rahatlıkla aşan aydınlık bir yoldur. Onun sayesinde taş yürekler yumuşamakta, gönüllerden gözlere merhamet damlacıkları süzülmekte, asık yüzlerde tebessümler gül açmaktadır.

Sevgi, kini, öfkeyi, gaddarlığı acımasızlığı kalplerden silen en tesirli ilaç, barışın, huzurun,  mutluluğun yegâne nedenidir.

 Sevgi, kişide güven duygusunu pekiştirmede, başarı hissini artırmada ve kişinin kendisini tanıyıp olgunlaşmasına yardım etmektedir. Kendine güvenen kişi sevgiden aldığı güçle başarıya ulaşacaktır. Elde ettiği başarı bir sonraki başarısını da motive edecektir.

 

Sevgi, insanda güzellik duygusunu pekiştirir. Sevgi ile dolu insan pozitiftir. Bu süreç onda kişiliğin duygu alanının incelmesine, duyarlılık ve estetik görüş kazanmasına, çirkin ve kötüyü ayırt etmesine neden olur.

 

Sevgi, kişinin tutum ve davranışlarını değiştirmede veya yeni tutum ve davranışlar geliştirmede motive edici duygusal bir güç olabilmektedir Sevgi birleştirir, kin ve düşmanlık ise ayırır. Acıyı tatlıya, toprağı altına, hastalığı şifaya, dönüştürür.


 Gönüllerin her gün yeniden çiçek açması, kalpteki sevgi tohumlarının filizlenmesinden ötürüdür.  Sevgiyi paylaşanlar, üreterek yaşama anlam verenler, bilginin ışığını yakalayanlardır. Bilgi, yürekleri; iyiye, güzele, doğruya götüren bir ırmaktır. Sevmekten hoşlananlar, paylaşmanın doyulmaz hazzını mutluluğa dönüştürürler. 

Sevgi, bütün renklerin yürekte harmanlandığı, huzur yağmurlarının gözlerden süzüldüğü bir atmosferde inanılmaz gökkuşağıdır.

Sevginin olduğu yerde saygı vardır. “Saygı, korkmak ve çekinmek değildir. İnsanı, koşulsuz kabul etme, var olan insanlık değerini yansıtmadır.

Sevgi, övgü ve takdir bireye değerli olduğu duygusunu verir; değerli olduğunu hisseden birey de çevresine değer verir.

Ekolojik dengenin korunmasında, doğa-insan ilişkilerinin sağlıklı yürümesinde sevgiye gereksinim vardır. Sevgisizliğin ihmal ettiği doğa ve canlılar, gezegenimizde ıstırap çekmektedir.

Sevgiyi ilişkilerde, evrensel boyutta hâkim kılmadığımız sürece, savaşlar, katliamlar, sömürü, huzursuzluk ve gözyaşı bitmeyecektir.

 Bu ise ancak sevgiyle yapılan eğitim sayesinde, sevgi insanları yetiştirmekle mümkün olacaktır. Zihni bilgiyle, yüreği sevgiyle dolu, bireyler çoğaldıkça dünyamız da, daha yaşanır sevgi gezegeni olacaktır.

Sevgi, insanlarda bulunması gereken pozitif bir güç, öğrenilmesi ve yaşanması gereken bir sanattır.

Sevgi, bir anlamda insan olma, insanlaşma sürecinin de temel yapı taşıdır. Sevgi, insanı egosundan, nefsinden sıyıran en etkili güçtür.

Sevgi duygusal bir besin görevi görmektedir. Birey onunla öz güvenini pekiştirmekte, kendini güvende hissetmektedir.

 

Sevilen insan kendine değer verir, saygı duyar. Seven insanın ise paylaşma, duyguları gelişmekte, işbirliği ve bütünlenme ihtiyaçları karşılanmaktadır.

Bu yüzden sevgi, en çok çocukların tebessümüne, masumiyetine, saflığına, duruluğuna, tertemiz duygularına yakışır. Çocuklar için sevgi; su, hava, gıda gibi elzemdir.

Yoksunluğu en çok çocuklara zarar verir. Gonca kalplerinin açılması, gülümsemelerinin solmaması için sevgiyle yoğrulmalıdırlar. Çünkü çocuklar geleceğimizin huzuru, insanlığın umududur.

Her sistemde olduğu gibi çağdaş eğitim sisteminde de sevgi, en vazgeçilmez unsurdur. Sevginin olmadığı ya da eksik olduğu yerlerde nihaî hedeflere hiçbir zaman ulaşılamaz.

Çocuklar, sevgiye büyük ihtiyaç duymakta, bundan yoksun kaldığı zaman ise gelişmesi ve olgunlaşması etkilenmektedir. Sevgi, sözcüklerle ya da isteklerinin tümünün yerine gelmesiyle karşılanamaz.

 

 Sevmek, çocukla bütünleşmek, onunla bazı etkinliklerde beraber olmak ve birey olarak onun gerçeklerini anlamaya çalışmaktır.

 

Görülüyor ki çocuğun fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı yetişebilmesi, mutlu olarak gençlik dönemine girebilmesi, sevecen biri olarak hayata atılabilmesi için, çevresinden ve özellikle anne ve babasından yeterince sevgi ve ilgi görmüş olması gerekir.

Bu da anne-babaların çocuklarına gösterdikleri tutumlarının sağlıklı olmasına bağlıdır. Yani anne balar, kendi içlerinde barışık, dengeli, huzurlu ve birbirlerine karşı sevgi ve saygılı olmalıdırlar.

Aksi takdirde çocuk suç işleme potansiyeli olan bir genç veya topluma faydası dokunmayan içe kapanık biri olacaktır.

 

Bireysel mutsuzluğumuzdan eğitim-öğretimdeki aksaklıklara, toplumsal kargaşadan dünyada yaşanmakta olan ekonomik krizlere kadar bütün insanlık sorunlarının kaynağında sevgisizlik bulunmaktadır.

 

 Başarılı ve mutlu olmak istiyorsak, dünya barışını korumak ve insanların, insan gibi yaşamını istiyorsak sevgiyi, her eylemimizin temeline almak ve bunu doya doya yaşamak zorundayız.

 

 

 

( Sevgi Denen Şey başlıklı yazı KARAM-41 tarafından 28.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.