Türkiye hýzla baþkanlýk sistemine doðru sürüklenmek isteniyor. Bir vatandaþ olarak ben, bu sisteme karþý olanlardaným. Bana þimdi sizler nedendir derseniz, ülkemizde yaþayan azýnlýklarýn gurup sayýsý oldukça fazla olduðu gibi, dini yönden’ de ta Osmanlýlar tarafýndan buyana farklý mezheplerin farklý dine ait toplumlarýn yaþandýðý bir ülkeye sahibiz.

Ayrýca yer altý kaynaklarýmýzýn varlýðý bakýmýndan’ da ülkemiz olarak farklý bölgelere sahiptir. Örneðin batý orta ve iç Anadolu ve kuzey Anadolu bölgelerimizde iþletebildiðimiz, hiç petrol yataðý bulunmazken, saten çoðunluðunu dýþarýdan baðýmlý olarak temin ettiðimiz bu önemli kaynaklar, hem tüm Türk halkýnýn hem doðu ve güneydoðu bölgelerinin insanlarý için hayati önem taþýyan asli ve en önemli kaynaðýný teþkil etmektedir.

Diyelim’ ki bizler yarýn bir yeni ana yasa ve buna baðlý kanunlar yaparak, mevcut üniter sistemden vazgeçtik, bunun yerine baþkanlýk sistemi getirdik diyelim. 

Yeni getirdiðimiz ve uygulamaya koyduðumuz baþkanlýk sisteminde neler var, geliþmiþ dediðimiz örnek almaya çalýþtýðýmýz batý ülkelerinde olduðu gibi eyaletler vardýr ve bizde de olacaktýr.

Yarýn bu sisteme geçildiðinde diðer batýlý ülkelerde olduðu gibi, eyaletler kurulduðunda, mutlaka bizim de, orta doðuya hudut olan bölgelerimizde yani Kürt halkýnýn çoðunlukta olduðu bölgemizde, adý her ne olursa olsun mutlaka bir veya birkaç eyaleti olacaktýr.

Bu eyaletler ister içte, isterse dýþta bizim merkezi hükümete baðlý olsun ve ya olmasýn, yarýn günü geldiðinde þimdi bazýlarýnýn düþündüðü gibi mutlaka bazý böl yönet yöntemiyle küçük ülkeler yaratýp kendi kontrollerine almayý düþünen batýlý ülkelerin de teþviki desteði ile, bizden ayrý baþ çekmeye baþlayacaklardýr.

Orta doðuya sýnýr olan bizim asýrlardýr birlikte savaþlar kazandýðýmýz, birlikte yaþadýðýmýz ayný ülkenin ekmeðini yeyip havasýný soluduðumuz içli dýþlý olduðumuz Kürt halkýnýn çoðunlukta yaþadýðý bölgelerde bu gün olduðu gibi, baðýmsýz bir Kürt devleti kuruluncaya kadar terör tekrar devam edecektir.

Diyelim’ ki terörü durdurmak için Kürtlerin yoðun olarak yaþadýðý bu bölgeye devletimiz özerklik tanýndý. Bu kimin iþine gelecektir Kürt kardeþlerimizi kýþkýrtan emparyalist devletlerin iþine gelecektir. Petrol onlarýn elinde orta doðunun ve Türkiye’nin çoðu su kaynaklarý onlarýn elinde, bu özerklik verilen bölge hýzla kalkýnmaya baþlamaz’ mý bence ellerinde o zengin kaynaklar olduðu müddetçe baþlar. Üstelik bir’ de bunlarýn yanýnda GAP projesinin güney doðuya getireceði tarým zenginliðini düþünürsek neredeyse orta doðuda bir zamanlarýn çok zengin Sümer devleti, yeniden hortlamýþ ve Türkiye in baþýna bela olmaya baþlamýþ olacaktýr.

Hele, hele komþumuz Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve Batýmýzda Ýran Kürt halkýnýn birleþme isteði’ de olursa ’ki mutlaka bir gün gelecek o da olacaktýr, kaçýnýlmaz kötü sonuçlar ortaya çýkacaðý ortadadýr.

Neden üniter devlet sisteminden yana olduðumun bir ikinci sebebi de, yaþým itibariyle bu ülkede bu güne kadar pek çok olup bitenleri bizzat yaþamýþ görmüþ olmamdandýr.

Örneðin bir zamanlar ülkemizde içerden ya da dýþarýdan birilerinin karýþtýrmasýyla halkýmýz ve öðrencilerimiz arasýnda durup dururken sað sol meselesi çýkarýldý. Ülke birileri tarafýndan karýþtýrýlmak zayýflatýlmak hatta bölünmek istendi, okullar karýþtý, gençlik bölündü þehirler sokaklar mahalleler bölündü. Ne oldu sonunda, halkýmýzýn deðeri çok büyük olan, saðduyusu ve halkýmýzýn özgür düþünce yanlýsý olmasý sayesinde ülkemizi karýþtýrmaya çalýþanlar, ülkemizden istedikleri amaçlarýna uygun sonucu alamadýlar.

Baktýlar bu olmadý, ülkemizdeki yýllardýr iç, içe yaþadýðýmýz komþu olduðumuz hatta akraba olduðumuz halkýmýzý Alevi Sünni diyerek halký mezhep yönünden bölmeye birbirine düþürmeye çalýþtýlar. Bu’ da, yine ülkemizdeki laiklik üniter yapý ve bilinçli halkýmýzýn saðduyusu sayesinde tutmadý sonuçta bundan’ da baþarýlý olamadýlar.

Bir zamanlar, ben de kýsa bir süre için Kahraman Maraþ ‘ta görev yaptým buradaki görevde kalmam, meþhur Maraþ olaylarýnýn, henüz daha çok taze olduðu ve unutulmadýðý bir yýldý.

Olaylarýn oluþ þeklini merak ederken, birileri bana bu olayý biraz da üzüntülü bir þekilde þöyle anlatýyordu.

Günlerden bir Cuma günüydü, Cuma namazý kýlmak için, þehrin ulu camisine gitmiþtik. Namaz bitmiþ artýk halkýmýz dýþarýya çýkýp daðýlmaya baþladýðýmýz bir sýrada kendilerini o güne kadar þehirde hiç görmediðimiz bir gurup yabancý genç baðýrarak, caminin çýkýþ kapýsýnda üstümüze doðru yürüdüler.

Gelen genç topluluk bizlere el sallayarak, küfürler ederek, peygamberin… Leri sizlere bu camilerinizi dar edeceðiz demeye baþladýlar. Sinkaf dolu deðiþik sözlerle bizim kutsal dinimize ve peygamber (S.A.V.)efendimize hakaretler yaðdýrarak bu o güne kadar þehirde görmediðimiz bu insanlar Sýla gön atarak geçip gittiler. Þehrin sokaklarýnda bir daha þehirde görünmemek üzere kayboldular.

Camiden çýkan halkýmýz bunlarý iþitince onlarýnda aralarýnda kim bunlar denmeye baþlandý. Ýçlerinden yine tanýmadýðýmýz birileri, bunlarýn Kahraman Maraþ’ ta yaþayan, namaz kýlmayan Kürt Alevilerin olduðunu söylüyordu, halk da onlarýn arkasýndan baðýrmaya baþlamýþlardý. Bu olay kýsa sürede þehirde yayýlýnca, Sünni halk geceleri Alevilerin evlerini taþlamaya, yakýp yýkmaya baþladýlar. Sokaklar mahalleler karýþtý millet birbirine düþtü aleviler süneniler arasýnda kavgalar baþladý.

Ýþ artýk iyicene çýðýrýndan çýkmýþtý. Þehirdeki Alevi halk ile Sünni halk birbirine girmiþti. Olaylara müdahalede, þehirdeki polis yetersiz kalýnca, kýþladaki askerler sokaða inerek olaylara silahlý müdahale etmek mecburiyetinde kalmýþtý.

Sonuçta pek çok insanýn ölümüyle sonuçlanan bu olay askerler ve polisler tarafýndan daha fazla büyümeden bastýrýldý amma, bundan daha önemlisi bu olayýn daha fazla büyümemesinde halkýn saðduyusu ve Alevilerle Sünnilerin o güne kadar birlik beraberlik altýnda komþuluk dostluk iliþkilerinin bozulmamasý adýna laik düþüncenin öne çýkmasýyla önlenmiþti diyerek anlattý.

Ýþte durum böyle! Alevi Sünni dediler karýþtýrmaya çalýþtýlar olmadý, Saðcý dediler solcu dediler milletimizi karýþtýrmaya çalýþtýlar olmadý.

Nihayet Kürt, Türk dediler þimdilik o da olmadý gibi. Geriye kala kala ne kaldý, bence kala, kala eyalet sistemiyle, dostluk ve kardeþlik içinde yaþadýðýmýz ülkemizi, bölmek ve yýllardýr beraber kardeþçe yaþayan Türk Kürt halkýný birbirinden koparmak kaldý.

Kopunca’ da ilerideki zamanlarda yani çoluk çocuðumuzun ve torunlarýmýzýn zamanlarýnda baþýmýza daha doðrusu onlarýn baþlarýna neler gelebileceðini nelerin olabileceðini düþünmek bile istemiyorum.

Bence bir üçüncü husus daha var. Bu gün orta doðu ülkelerinde kan gövdeyi götürüyor, istendiði kadar saklanmaya çalýþýlsýn bunu televizyonlardan açýk, açýk bizler hepimiz görüyoruz gazetelerden’ de hepimiz okuyoruz. Bu akan kanlar ne için dökülüyor, niçin bu güne kadar Arap baharý denen bir mesele çýktýktan sonra millet evini topraðýný terk eder oldu, niçin binlerce hatta milyonlarca çoluk çocuk genç yaþlý bu gereksiz savaþlarda ölüyor. Müslüman, Müslümaný karþýlýklý getirdikleri tekbir nidalarýyla öldürüyorlar.

Bunun sebebi daha önce çeþitli mezheplerdeki toplumun beraber kardeþçe yaþarken baþkalarýnýn illa onlar da benim mezhebimden olacak denmesiyle veya baþkalarýnýn bu yönde kýþkýrtmalarýyla birbirlerine olan düþmanlýðý deðil mi?

Bence bu halk saðduyulu olsaydý birbirinin inancýna mezhebine dinine karýþmasaydý, laik bir anayasa etrafýnda toplanabilseydi dýþardan veya içeriden bu ülkelerin halklarý baþkalarýnýn kýþkýrtmalarýnda, ülkelerindeki laik anayasalarýný kendilerine gelecek tehlikelerde þemsiye olarak kullansaydý þimdi bütün bunlar olur muydu bence olmazdý.

Bir vatandaþ olarak benim düþüncem aklýmýn yettiði bu kadar eðer bir Sürçü lisan ettiysem af ola.

 

Ahmet Yüksel Þanlý er