Anlamsızlığı israf ediyorum ve

Yonttuğum cümlelerle büründüğüm

Cafcaflı neşemi muteber kılan

Sezgilerin marifetini göz göre göre,

Heba ettiğim ömre adıyorum.

 

Andığım, adlandırılmadığım;

Külfeti doğurgan yine de paye vermez düşüşlerle

Meşke dalmışken yeryüzü.

Hangi aklı evvel satırda kalmış ola ki aklım,

Dünden öve öve sağalttığım maziyi,

Toprak yolda ayak izlerimi

Ve tevafuk bellediğim o bilmece.

 

Randımanı düştü yitip gidenlerin,

Payidar olmasını dilediğim

Bezirgân başı cümlelerim:

Elim sende, demeye utanmıştım oysa

Ve sobelenmenin getirdiği o esef yüklü

Tedirginliğe değer biçip de

Görünmez bir kuvvete ansızın yenilmişken.

 

Şeceresini yığdığım kayıp sayfaları,

Adsız güncemden akan o derin irin,

Yazdıkça tüketeceğime türediğim

Kim bilir yaşadığım kaçıncı mevsim?

 

İndinde nefsin, hâsıl olan tekil dirayet;

Gönülsüz kelamlara sığınıp da

Gönülden dilediğim her surede

Ve kaybettiğim bilumum surette.

 

Tümden gelen coşkumu yerle yeksan eden

Devre arası yalnızlıkların tahakkümü;

Milim hesapların hicap yüklü seferberliği,

Kural tanımaz dünyaların doğurgan insafsızlığı

Belli ki mutluluğa teğet geçe,

Satılmışlığı hangi rakımsa

En yüksek sesi telaffuz eden,

Akabinde kovaladığım aşkı bertaraf eden.

 

Sükûnu yalnızlık iken tavaf edilesi,

Hangi hutbe ise gönülde yerleşik mertebesi;

Doyamadığım ömrün kim bilir hangi katresi,

İnsafına sığındığım masumiyet,

Beklemelerden ibaret kavuşulmazlığın

En son varılacak yakası.

 

( Bezirgan Başı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 25.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.