çok uzun susma dedim bana
ömrüm kısa
dört nala seni sevmek varken
nefes nefese susuyorsun
bu reva mı bana, hem yakışıyor mu sana
kalk şöyle en savdalısından dök içindeki hisleri
kırıntısını dahi ziyan etmem, ağzından dökülen hiçbir kelimenin
kalpten çıktığına kaniyim, senden başkasına haniyim
durma öyle yabancı gibi, yüreğim ağrıyor dokunsana
sana seslenmek ve sende en tatlı ses olmak
adına neler yapıyorum baksana
gururum yok şimdi inadım nerede
nefsim ayağının altında çiğnesene sakız gibi
ezsene böcek gibi, silsene yanlış misali
tek nefis olan şey sensin bana, bilsene şunu
çok uzun susma dedim sana
o güzelim dilinden dökülsün inciler saçıla saçıla
nasipleneyim güzelim sözlerinden, mültefit olayım ilgine
sana bir ömür boyu aşık olayım
her iki cihan hayranın olayım
sana açıla açıla
sen şakı şeyda bülbül misali ben bahçesinde
ben açılayım sana açmamış gonca misali
yaprak yaprak, rengarenk, rayiha rayiha
kim bu denli sevebilir ki seni; yanardağ gibi yanabilir ki sana
okyanus gibi akabilir ki, gök gibi derinleşebilir ki
papatya papatya olalı senden utanır oldu
açmaz oldu, kokmaz... düşmez kalkmaz bir Allah
bari benden korkmuyorsun Allah'tan kork da konuş bana
bak ne diyorum sana, anlasana
çok uzun küsme bana hem canım ne ki
bir sıkımlık tabanca, bir kesimlik bıçak
bir boğumluk ip alır gider emaneti
tehdit değil bu öyle algılama
sana zimmetli de bu can ondan söylüyorum
hesabını sana sorar rabbim, konuş desem bir kelime
bahar gelsin artık cemre düşsün cana
kanım aksın canımda ılık ılık
saba rüzgarı okşasın yüzümü dudağın diye
saçlarıma değsin elin tüylerim diken olsun
çok uzun susma bana
durma öyle mahzun mahzun
sana gelen bana gelir bil artık
bir damla göz yaşın düşerse gözlerinden
kirpiklerinden asılıp dudağına değerse eğer
ve oradan avucuma damlarsa, o avuç yanar
korkarım ki canımı sel alır gözyaşlarımdan
kirpiklerim kırılır ağırlığından gözyaşlarımın
dudağım yarılır, tuzlanır da tuzlanır
kıvranır da kıvranır
oltaya takılan balık, ökseye tutulan serçe
öksürüğe boğulan astım hastası gibi olurum
senin dışında her şeye alerji olurum
illet olurum konuşmazsan, jilet olurum etime
gözyaşım beni alır gider, mübalağa deme öyle tuhafsama,
gözlerini iri iri açıp bakma bana
hem uzak duran sensin, beni güneşsiz koyan
izbelere mahkum eden, kolumu kanadımı kıran
kalbimi karartan, aklımı başımdan alan
hem sen ne zaman müsait olacaksın bana
ben 24 saat amadeyim sana
duy-umsa-sana
soracaklar yine papatya kimdir diye
bilmeyecekler papatya herkestir diye
sizin hiç uzunca susanız olmadı mı
ya da siz hiç uzunca susmadınız mı
kova kova papatya aldım sana
saçarım diye saçlarına
takarım diye kulaklarına
oysa sen yoksun
papatyalar ne diye koksun
çok uzun gitme diyorum sana
hem canım ne ki
bir papatya ömrüdür yaşadığımız
sevmeden öldüğümüz
ah be papatyalım
yoksan eğer bilelim
ve toplu olarak ölelim
ben, balık, serçe ve astımlı adam
konuşmayacaksan madem...