Bursa'da yetmişli yıllardayız. Anımsayabildiğim kadarı ile bir bayram tatili için annemin teyzesi ve dolayısı ile bizim de teyzemiz Pakize hanıma gitmişiz. O zaman Bursa'nın Setbaşı semtinde hemen karakolun arka sokağında oturmakta. Rahmetliye gittiğimiz de, daha genç, nur yüzlü zarif bir Bursa hanımefendisi. Eşi, yani eniştemiz emekli Yarbay Reşat Bey vefat edeli bir iki sene olmuş. Teyzemizin evi küçücük ''Nohut oda bakla sofa''diye tabir edilen cinsinden, iki oda bir salon ev, teyzem de kocasının emekli maaşı ile gül gibi geçinip gidiyor. 



Gittiğimizin ertesi günü televizyonda önemli bir boks maçı var. Dünya şampiyonu George Foreman, eski dünya şampiyonu Müslüman boksör, tüm İslam âleminin gönüllerinin sevgilisi Muhammed Ali Kley'e karşı unvan maçı yapacak. Muhammed Ali daha önce George Freyzır'a yenilmiş, daha sonra Freyzır'da Foreman'a yenilince haliyle unvan Foreman'a geçmiş. Şimdi yapılacak maçta Müslüman boksör Muhammed Ali unvanını geri almaya çalışacak Foreman'dan...


Boks maçı gece 0,3 sularında başlayacak ve on beş raunt üzerinden devam edecek, tabi daha önce nakavt olmazsa, birinin lehine hakem kararı ve sayı ile sonuçlanacak. Muhammed Ali Amerikalı, ama Vietnam savaşına katılmadığı ve zenci olduğu için bir sürü olumsuzluklar ile karşılaşıyor hayatında, ABD tarafından dışlanmış. Bizlerin Türk ve Müslüman olarak Foreman'ı tutmamız tabi ki düşünülemez bile. O gece için iki üç tane saat kurmuşuz, o zaman daha cep telefonu günlük hayatımıza girmemiş. Zaman geldi çattı. Maç başlamadan yarım saat kadar önce kalktık. Babam, annem, kardeşim, ben, Pakize teyzem, kızı, damadı, bir de çocukları. Teyze sağ olsun kuru yemiş, meyve, bir iki içecek bir şeyler de hazırlamış. On dakika kaldı, beş dakika kaldı derken ''Dınnnnn'' gonga vurdu hakem ve maç başladı. Birinci raunt, eldivenleri birbirine vurup sonrada birbirlerine vurmaya başladılar. Her raunt üç dakika. Biz de hop oturup, hop kalkıyoruz. Bir iki dakika geçmeden, bizim teyzekızının kocası arkadan bize hafif hafif yumruk atmaya başladı, maçı seyretmiyor adeta yaşıyor. Muhammed Ali televizyonda Foreman'a vuruyor, enişte de önünde kim varsa, kime denk gelirse ona vuruyor. Aynı şimdilerdeki eski Galatasaray Futbol Şubesi sorumlusu Abdürrahim Albayrak gibi diyeyim, siz anlayın...


Kazasız belasız ve az yumruklu bir şekilde birinci raundu bitirdik. Geldi ikinci raunt. Foreman ile Muhammed Ali tekrar eldivenleri birbirine vurdular. Enişte tekrar başladı önünde ki adamları, hırpalamaya. Haliyle önünde ki adamlar ben, kardeşim babam, kendi çocukları aşağı yukarı bizim yaşlarımızda onlarda. Foreman Muhammed Aliye vuruyor, Muhammed Ali Foreman'a, enişte bize girişiyor sırayla, babama, bana, kardeşime, kendi çocuklarına. Bazen sırtımıza yumruk atıyor, bazen ensemize şaplak indiriyor, arada elense çekiyor. Bizlerden ah of, vay anam sesleri kısık da olsa çıkıyor. Neyse ikinci raunt da bitti. Bir dakika dinlenmeden sonra üçüncü raunt başlayacak, bizler de içimizden hem Muhammed Ali'ye dua ediyoruz hem de enişteye homur homur homurdanıyoruz ki bizleri durup durup sopalamasın, ama o yine bildiğini okuyor...


İkinci rauntta bittikten sonra, hem yumruklardan kurtulalım hem de tuvalete gidelim diye kardeşim ve ben kalktık odadan dışarı çıktık. İhtiyaçlarımızı giderdikten sonra, çaktırmadan yan gözle enişteyi kollayıp biraz uzağına oturmaya çalıştık. O arada üçüncü raunt başladı. Biz tam oh uzağız enişteden derken, baktık o da kaykılarak bizim yanımıza tekrar geldi ve yumruklar tekrar çalışmaya başladı. Bir taraftan da ''La havle'' çekiyoruz. Foreman Muhammed Aliye vuruyor, Muhammed Ali Foreman'a, enişte bey sırayla bizlere girişiyor bir yandan da ''Hadi oğlum, hadi koçum, hadi aslanım'' diyor. Dört beş altı yedi derken sekizinci raunt geldi çattı. O anda ben diyeyim Allah yardımı, siz deyin kaderin tecellisi Muhammed Ali Foreman'ı bir iki yumrukta yere serdi, sonuç nakavt. Yarabbim ne kadar büyüksün sen. Tabi ki hepimiz ayakta ve gözlerimizden yaşlar geliyor ''Aslanım, koçum, Alim.'' sevinç naraları atıyoruz. Kenetlendik birbirimize...


Sonuçta iki sevinci birden yaşadık. Hem Muhammed Ali'nin Foreman'ı nakavt etme sevincini, hem de eniştenin yumruklarından kurtulma sevincini. Aman Allah'ım ne büyük mutluluk her ikisi de ağlamak istiyorum ağlamak istiyorum. Muhammed Ali'nin yaptığı boks maçında az kalsın biz nakavt oluyorduk... 

( Muhammed Ali Boks Maçı Yaptı Az Kalsın Biz Nakavt Oluyorduk başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 6.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.