Mevsimsiz göçeli gurbet kuşları
Kaç sağanak geçti hüzün duşları
Umutsuz umutsuz bastı tuşları
Dört mevsim baharken O' nun yüzünden
Solup gittiğimi söyleyin O'na...
Gözleri özlerken yosun tutmuştu
Kalbi ağrıdıkça sabır yutmuştu
Sensiz düşlerini zor uyutmuştu
Burada değildim çok uzaklara
Dalıp gittiğimi söyleyin O'na...
Sanki müptelaydı acıya gama
Gücü yettiğince direndi ama
Yaraları bu kez tutmadı yama
Perişan hallerim, elim koynumda
Kalıp gittiğimi söyleyin O'na...
Kim bilir kalbinde ne sırlar saklı
Zaman zaman çıkıp gitmişti aklı
Helal ettim dedi olsa da haklı
Kimseyi üzmeden garip başımı
Alıp gittiğimi söyleyin O'na...
Gözü sicim sicim yaşlar dökerken
O da çöküyordu gece çökerken
Hala bekliyordu şafak sökerken
Bizim şarkımızı dafalarca kez
Çalıp gittiğimi söyleyin O'na...
Bitirdik demesi kolaydı dile
Şimdi ne söylesek artık nafile
Bahtın açık olsun dönme sefile
Er-Rahiym rabbimin himayesine
Salıp gittiğimi söyleyin O'na...
Aşka ödediği bedel ağırdı
İsyanını bile sessiz bağırdı
Ecel O'nu biraz erken çağırdı
Allah rızasına son namazımı
Kılıp gittiğimi söyleyin O'na...
Kalbine pişmanlık gelirse bir gün
Aşkın kıymetini bilirse bir gün
Bu can O gelmeden ölürse bir gün
Cennette kavuşma hayali ile
Dolup gittiğimi söyleyin O'na...
..........
Dr. Ayşe İzci Coşkuner (Bulem hatun)