KALİTELİ YAŞAMDA “ARKADAŞ SEÇME”
Bebeklikten yaşlılığa
hayatımızın her aşamasında arkadaşlarımıza ihtiyacımız vardır. Her değişen
yaşımızda kendimize uygun, birlikte olmaktan zevk aldığımız, kaliteli
paylaşımlarda bulunabileceğimiz, kazan – kazan sistemini uygulayabileceğimiz
arkadaşlarımızın olması, hayatımızı daha da bir anlamlı kılar.
Arkadaşlarımızı seçmede
sınırsız bir tercih imkanımız yoktur. Arkadaş seçimini etkileyen birçok olumlu
ve olumsuz faktör vardır. Bazen arkadaşlarımızı hiç beklenmedik bir anda
kucağımızda bulurken, bazen de bize en uygun arkadaşla ömür boyu karşılaşma
imkanımız olmayabilir.
Bebekliğimizde bize
ilgi gösteren, bizi ziyaret eden, her yaştaki insanlar zoraki arkadaşlarımız
olur. Kimi sever, kimi korkutur, kimi ürkütür, kimi kıskanır, kimi bizden mutlu
olur, kimi de mutsuz olur. Biraz büyüyünce ebeveynlerin yakın arkadaşı evli
çiftlerin çocukları, yine zorunlu arkadaşlarımızdır. Uyum sağlarız veya
sağlayamayız, şansımıza…
Sokağa çıkmaya
başladığımızda ise en yakın evin çocukları, komşu çocukları ve yakın akraba
çocukları yine mecburi istikamet arkadaşlarımızdır. Uyuşuruz, uyuşamayız,
sevişiriz, kavga ederiz, kapışırız, küseriz, kıskanırız, paylaşamayız, gürültü
patırtı ebeveynlerin dahi karıştığı kavgalara düçar oluruz. Onlar karakoldan
gelirken bizi evin önünde oynar bulurlar. Genellikle en güzel yıllardır onlar…
Okula başlayınca yine
hiçbir müdahilimizin olmadığı 40 yeni arkadaşımız olmuştur. Şansımıza bunlardan
birkaçı akraba veya komşu çocuğu ise, kısmen karlıyızdır. En azından gruplaşma
ve çeteleşme!! hız katsayımız çabuklaşır.
Okul arkadaşlığı çok
güzeldir. Öğretmenlerin de yardımı ile, paylaşmayı veya paylaşamamayı, kavgayı,
barışı, sevmeyi, sevilmeyi, aşık olmayı, okul yıllarında öğreniriz. Çeşitli
huylarda, değişik sosyal ve ekonomik yapıdaki insanlarla birlikte yaşamayı
öğreniriz. Artık kendi kafamıza göre arkadaş seçebilme güç, yetenek ve imkanına
yavaş yavaş kavuşuruz. Bazıları ile kuzu sarması olurken, bazılarına selam bile
vermeyiz.
Çok muhabbetin tez
ayrılık getirdiği ilkesi burada hemen kendini gösterir. Çok muhabbetli kuzu
sarmaları, en ufak bir sorundan derhal arkadaş veya grup değiştirebilir. Çok
yakın olanlarla küslük çok fazla sürmez. Ebeveynler araya girerler ve her gün
birçok zaman ve imkanları paylaştıkları için şartlar onları kısa sürede
barıştırır.
Lise arkadaşlıklarında
karakterler yavaş yavaş oturmaya başlar. Her kesin teog puanına göre
yerleştirildiği lisede, yeni arkadaşlıklar oluşturulmaya başlanırken, aynı
lisede olamayan çok samimi kankalar; şartların elverdiği ölçüde samimiyeti
sürdürmeye çalışsalar bile, onun yerini kısa sürede yeni arkadaşlardan bazıları
alabilir. Samimiyet çok fazla ise, birinden biri aynı okula düşemediği
kankasına yeni arkadaşları arasında yer açabilir. Bazen de ne kadar çaba
gösterirlerse göstersinler, yeni şartlar kankaları birbirinden acıyla
ayırabilir. (Tayin, okul değiştirme, ilgisizlik vb.).
Üniversite arkadaşlığı
her şeyi sil baştan yapar. Çok yakın kankalar aynı üniversitede, şehirde veya
bölümde okuyabilmek için, olağanüstü çaba harcasalar dahi, yakın birlikteliği
sürdürebilme şansları çok azdır. Yine gözden ırak olan kalpten de ırak olur
ilkesi gereği, kankalar birbirlerinden kopabilirler.
Bölümler ve branşlar da
seçildiği için, ilgi alanları farklılaşmıştır. Bu doğrultuda arkadaş profili de
muhtemelen değişir. Okunulan üniversitenin kurumsallığı, yaşanılan şehir,
mesleki gerçekler, hocaların tutum ve davranışları, ailenin uzaklığından
kaynaklanan özgürlüğün fırsat veya krizleri, ailelerin ekonomik destekleri vb,
faktörler arkadaşlık konjönktürünü de etkiler. Üniversite de oluşturulan
arkadaşlıkların değişken yapısı, bazen genci kendi özünden, kültüründen ve
ailesinin değerlerinden uzaklaştırabilir Allah korusun. Eğer yüksek kaliteli
arkadaşlar seçer, hocalarıyla yüksek kaliteli ve pozitif iletişim ve
etkileşimlerde bulunabilirse, ailesini bile peşinden sürükleyebilecek kaliteli
davranış modellerine sahip olabilir.
İş arkadaşlığında
meslek seçimi, atama, yaşanılacak şehir gibi değişkenler, arkadaş profilinin
bir kısmının veya çoğunun yenilenmesiyle sonuçlanır. Mesleğin gerekleri, amir,
yönetici ve mesai arkadaşlarının davranış modelleri birbirini etkiler. Aşırı
samimiyetler olabildiği gibi, kıskançlıklar, hırsların çatışmaları, aşırı
beklentiler, alınganlıklar, şüpheler vb. olumlu ve olumsuz eylemler, bir çok
gel-git’lere sebep olabilir.
Yaşlılıkta arkadaş
seçimi ise, gözümüzün görmesine, kulağımızın duymasına, melekelerimiz ve
yeteneklerimizi muhafaza edebilmemize, bizden gençlerin manevi duyarlılığına
göre değişebilmektedir. Rahmetli babacığım son zamanlarında “Öksüz kaldım oğlum
öksüz” derdi. Niye baba bizler varız ya dediğimde, “emsalim kalmadı” demişti.
Yani ARKADAŞI.
Emeklilikte yine yeni
bir arkadaş seçimi ile karşı karşıya kalırız. İşyerimizden bizimle birlikte
herkes emekli olmaz. Şehir değiştirmeler, bağ bahçelere özenmeler, tavuk,
keklik, yumurta toplamaya özenmeler, yeni hobiler edinmeler, cami cemaati,
müzik grubu, dernek üyeliği, sosyal sorumluluk projeleri, siyaset, futbol, gezi
ve spor grupları, sanat ve edebiyat grupları, meslek grupları arkadaş
profilimizi yeniden dizayn etmemize sebebiyet verir.
Demek ki, her zaman ve
her yerde canımızın ve paşa gönlümüzün istediği yüksek kaliteli arkadaşı seçme
ve onlarla sürekli ila-nihaye arkadaşlığımızı sürdürme şansımız ve imkanımız
yok. Kontrol edemediğimiz nedenlerden dolayı, en iyi arkadaşlarımız cebren
bizden uzaklaşabilirken, hiç beğenmediğimiz ve yaşam tarzımıza uymayan birileri
paraşütle ilk arkadaş halkamızın içine girip “ceeee” diyebilmektedir.
Hatasız arkadaş
arayanın arkadaşsız kalacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz iyi olursak
herkes iyi olacaktır. İdare etme, gerçek anlamda empati yapabilme, sabır,
sükunet, anlama, dinleme, saygı, sevgi, paylaşma, destek olma, kaliteli zaman
ayırma gibi, kaliteli insan olma faktörlerini üzerimizde taşıyabilirsek; hangi
çağda olursak olalım, arkadaşlarımızla birliktelik, yaşamımıza büyük katkılar
verebilir.
“İyi insanla geçinmek
her kişinin işi, kötü insanla geçinmek ise ER kişinin işi”.
Selam, sevgi ve
dualarımla. Allah’a (cc) emanet olunuz.
20 Mayıs 2016. Saat:
14.00. Antalya
Yrd.Doç.Dr. Süleyman
COŞKUNER
Kaliteli Yaşam Uzmanı