Gökyüzü kuşların… 
Deniz balıkların annesi idi
Henüz kirlenmemişti sular
Sahillere vurmamıştı çocuk cesetleri
Ölüm kol gezmezdi sokaklarda
Haber bültenlerine kan kokusu sinmemişti

Şiir gibiydi kadınlar; üzüm buğusuydu sesleri
Yağmur kuşlarının hüznü gibi bir hüzün gözlerinde
Dokunsan; kırılırdı kanatları
Kim bilir beklide ağlardı
Kimi; Kürk Mantolu Madonna
Kimi; Nilgün Marmara
Hepsi; Türkan Şoray dı

Aşk çürümemişti, ucuz alyanslar ile
Sevda dedikleri, bir yastıkta kocamak tı
Herkes kalp değil yürek taşırdı göğsünde
Bakmayın kapıyı çarpıp gidenlere 
Ayrılıklarda…
Herkes kanardı ince ince

Dostluk; çatal yürekti
Avuç içlerini kesip, kan kardeş olmaktı
Aslanlar gibi birlikte dövüşmekti
Dört bir yanını sarsa da puşt lar
-gelin ulan gelin. deyip
Bıçak çekmekti

Kahramanlar vardı
Süpermen gibi uçamazlardı
Örümcek adam gibi çatılarda gezmezler di
Ama hiç biri; kadına ve çocuklara ilişilmez di
Malkoç oğlu; üç beş oku birden atar
Tarkan; kurt sütü içerdi

Eski zamanlardı…
Bir ömür kadar eski
Dedem; titreyen parmakları ile 
Gümüş tabakasında özenle tütün sarardı
Ahşap radyo ya kulaklarını dayar
Pür dikkat Ajans dinlerdi
Derin bir off çeker…
-dünyanın çivisi çıktı evlat derdi




( Ahşap Radyo Günleri başlıklı yazı gölge06 tarafından 29.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.