Göçmen kuşlarının
kanatlarında.
Nereye gittiğimden
habersiz.
Daldan dala
konup,
Ah almadan
tabiattan.
Sana varmak
arzum.
Gece ki
acının prova sahnesi.
Ah ne zor
ahsız ayrılmak tabiattan.
Yorgun bir
serçe su içmek için.
Irmağa
iniyor ürkekliğiyle.
Ben başıboş
cümlelerle.
İltifatlar
savuruyorum.
Serçenin umurunda
bile değil.
Oysa güneş
kızışıyor hasedinden.
Göz/altı çukurlarımda
ter damlaları.
Sana çıksın
diye yürüdüğüm yollar.
Çıkmaz
sokaklara çıkıyor.
Bense hala
göçmen kuşların kanatlarındayım.
Ben dilimde
sevda sözcüklerimle.
Bakir duygular
büyütüyorum içimde.
Sense
anarşik diyarlarda.
Masum kalmak
arzusundasın.
Oysa ben
dünü dahi unutmaya hazırken.
Elini eteğini
çekti zaman, gelecekten.
Ömrümün en
güzel çağındayken.
Sana
varmaktır arzum.
Sen eğer olmayacaksan
hayatımda.
Ben nasıl
hiçbir şey olmamış gibi.
Toplarım
bahçeden gülleri.
Yastığa
başımı koyar koymaz.
Nasıl uyurum
geceleri.
Gel de çöz
çözebiliyorsan bu bilmeceleri
Tek istediğim
seninle olan bir yuva.
Mutlu mesut
yaşamak orada çocuklarla.
Kalmasın diye
yaşanacaklar başka baharlara.
Bizi katık
ediyorum dualara.
Gel de
yazma, gel de yazdırma.
Uslanmadı
diye üzülme.
Belki usanır
deli gönül sen aldırma.
Aşk ki en
katı yüreklerin dahi anası sayılır.
Sen sen ol
atana el kaldırma…