sarışın güz yaprakları; helallik istiyor ağaçlardan
beklide görüşemeyecekler bir daha ki sonbahara
aylardan kasım sonları…
her zamanki gibi yine soğuk Ankara
pencerenin buğulu camına; başımı yaslayıp
bir inşaat işçisinden kaçıncı kezdir “dalımın inciri” ni dinliyorum
esmer türküler nasılda yakışıyor ayrılığa
kaçak çay tadındaydı sevda
hasret kokardı burcu burcu
isli lambaların altında söylenen ninniler gibi;
dinledikçe yüreğine burkulurdu
şimdi nasıl anlatayım, kendimi uçurumlara vuruşumu
ateş çemberinde bir akrep gibi kendimi zehirleyişim i
suyu çekilmiş ırmaklar gibi kuruya kuruya
yaşlı ağaçlar gibi çürüye çürüye
kenger sakızı gibi ağızlarda ezilişimi
bir pusuya düşer gibi ayrılığa düşüp
yılkı atlar gibi bir başıma kalırken
tüfek çattım acının otağına
kana susamış kuzgunlar; didikledi sol yanımı
çaput bağladım
tütün bastım yaralarıma
bu yüzden; kör kilitlerle kilitlidir kapılarım
esmer türküler gibi hasrete bandım ben aşkı
bu yüzden; geçit vermez koyak larım
dağ rüzgarı gibi hırçındır duruşum
gülüşlerim solgun
yabandır bakışlarım
bu yüzden; sığmaz bu şehre, sığmaz…
upuzun çığlıklarım
(
Esmer Türküler başlıklı yazı
gölge06 tarafından
25.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.