Ağlıyorum hıçkırıklalarla…. Ayağım çıplak, yüreğimde çalar ilahi plak-nefesim nefes alır öylesine pak…Kapattım gözlerimi, doğduğumdan beri, düşündüm işlediğim günahları, ahları, kabrine koyduğun annemi…Yaşadığım her anı tencerede kaynar gibi yakan dertleri mi…Ne kadar çok kişiyle konuşmuşum, helalleşmeden ayrılmışım, acaba benden şikayet mi ediyorlar yoksa hayırla mı yad ediyorlar, şimdi bunu bilmem mümkün değil… Bu kadar daha yaşasam, onları bir bir bulsam, beni tanırlar mı, hakkınızı helal edin desem ederler mi? 


Ağlıyorum hıçkırıklarla… Her geçen anımda, Rabbime ayırdığım zamanın azlığı beni mahvetti…Rabbimi tanımaya ne kadar az zaman tanıdım. Nelere kavuşayım diye ömürümü geçirdiğimi, mal yığdığımı, toprağımı günahla kazdığımı, o toprakla yetiştirdiğimin ise ateşim olduğunu geç anladım…


Ağlıyorum hıçkırıklarla… Nuh tufanı sanki… Etrafımı sel aldı, yükseltten ise bir kırık imanım. Etrafımda, beni görmeyen-her an onlarla vakit geçirip paylaştığım bir tabloya sığmış insanlar suyun üstünde  yüzü koyun uzanmışlar akıyorlar… Onlarda da hıçkırıklar, sanki benimkisine benzer, ama ne dediklerini duymuyorum. Gözyaşı ile akıttığım selin üstünde aktıklarının bile perişan hallerinden olsa gerek farkında bile değiller. Hep konuşup da, hep güzeli anlatıp da dinlediklerine inandığım, bu gördüğüm görüntüden sonra, aslında bir kandırmaca imiş. Beni dinler gibi yapıp, duymadıklarından bu vehim manzara karşısında acizane anlıyorum. Şimdi bende onların ne söylediklerini işitemiyorum. Sanki aramızda perdeler var. 


Ağlıyorum hıçkırıklalarla…Anladım ki, Rabbimden başkasının bana verdiği de, onlara benim verdiğimde sadece yalan! Oysa onların vaat ettikleri, hep Rabbime olan söz ve vaatlerimi erteletti… Gelecekte benden alacağı gençlik ve dahası uğruna altın tepsiyle sundukları anlık seçeneklerim aklıma ve fikrime hükmetti. Başardığımı sandığım olayların, makamların, etrafımda çok dostum var zannettiğim kuru kalabalıkların etkisi beni sevince boğarken, tek mutluluğun bunda saklı olduğuyla avundum durdum. Peşinden gittiklerim mutluluk vaat ettikçe oyalandım durdum, beni alkışladıkça kendi kendime neymişim kuruntusuna sahip oldum… Aldandım! 


Ağlıyorum hıçkırıklarla… Ben bir şey değilmişim. Affet Yarabbi… Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet! Sen benim Rabbimsin, bilerek bilmeyerek işlediğim günahlarımı affet. Beni senden başkasına muhtaç etme. Beni hiç önem vermediğin dünyanın sevgisiyle sınama! Ben aciz ve fakirim. Eğer sen ol dersen olur, beni senin razı olduğun kişilerle yatıp kalkmayı, ilmini bulmayı ve sevmeyi öğret.  Onlar ki, aldığım nefes gibi olsunlar, yayla havası gibi…Aldıkça yaşadığımı hissedeyim. Ama senin istediğin gibi…


Ağlıyorum hıçkırıklarla… Affet Ya Rabbi… Beni öylesine helale alıştır ki, harama gitmeyeyim. Senden başkasına beni muhtaç etme!


Saffet Kuramaz

( Dua başlıklı yazı safdeha tarafından 22.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.