Martılar öncesinden
Aklına sokmuşlar denizin
O da çıkmış güverteye
İtilmiş kenara bir umman gurur
Vaz geçmiş mavisinden
Farkındaymış endişenizin
Çatılmış küçük dereye
Veda busesi nasıl unutulur
Haberi olsaydı bu kardeşinizin
Nisan düşkünü yağmur
Cama dokunmuş incesinden
Üstüne gelmiş elveda deyişinizin
Yaklaşmışken pencereye
O yaşlar artık nasıl kurur
Anlamış sanki ilk hecesinden
Keşke içine girebilseydi şiirinizin
Acelesi neyse kanmış cemreye
Aşksız bahara neden kurulur
İki üç yaprak, delisiymiş güneşinizin
Rüzgâr beddua almış dilenciden
Bir ağaçta kıvranır yorulur
koca sarı gökkuşağı sevincinden
Sıyrılıp hadi bir kez yanıla
Gözlerinden bahsedişinizin
Elbet esamisi o ışıkta okunur
Gölgesi yeterdi vapurdan inişinizin
Kim bilir yedi rengin yanına
O ela nasıl durur
Kaçmasaydı keşke işin kolayına
Dr.süreyya Burak önder