Dünsüz bir döngüde olmayı dilerdim:

Öncesiz ama geri dönüşümsüz.

Bir miladı yeğlerdim an’ı mühürlediğim

Damgalı bir kelamda,

Sonrasız bir mekânda,

Kıblesi yürek sesi olan bir selamda.

 

Hüznü yolduğum bir papatyaya özendim dün gece:

Islak toprağa sen diye ektiğim yoldaş bir imi,

Mabedi yokluk olan sefil bir hükmü

Ve unutmaktan men ettiğim benliği

Ama sorma sen yine de.

 

Övgüleri dizdim ölüm öncesi,

Sonrası gizem yüklü bir satıra gizlendim

Gün ertesi.

Kırık plağın arka yüzünde bir resimdi

Seni son gördüğüm o ölümcül rütbe:

Cilt cilt kitaplara yığdığım

Dengi olmayan bir aşk’a meyletmişken

Titrerken gönül sesi.

 

Bağnaz bir mağlubiyetti belli ki,

Titri bir gölgeye rast gelmiş bir makam,

Adı olmayan bir varlıktan

Sinsice sızan derin bir hüsran

Ve edimsiz bir mevkide,

Sığındığım ulu rahman.

Mademki yoksundum varlık öncesi,

Mademki yoktun milat ertesi,

O ritüelde titredim,

İçin için yanarken elimin tersi.

 

Aykırı edimlerin yürek burkan sessizliği:

Devinen gönülden de yorgun zaman.

Gönülsüz hükümlerin muhatabı benlik:

Susmak belli ki asli görevim.

Meylettiğim ömrün ilk ve son hutbesi;

Dilimde kekremsi bir sessizlik,

Yüreğe oturan ölüm öncesi.

 

Dünden giydim beyazı,

Beyazın arsız ve sırsız yalnızlığı.

Gönülden damlar yaş da görünmez dışarıda,

Yağan rahmete dokunan Mevla’nın yüce ismi,

Telaffuz etmeye doyamam ifşasını sevginin,

Nasıl bir aşk ki;

Sevmeye doyamadan yetmez oldu ikbalim.

 

Reşit bir sancı, ansızın sızan ve büyüyen,

İlksiz bir vebal belki de eremediğim,

Dönüşümsüz bir yol,

Düştüm düşeli bu aşka,

Varamadığım.

 

Tutanaklarda kayıtlı bedeller,

Sonu gelmek bilmeyen yüklemler;

Neşriyatı adsız sanrılarda,

Sakıncalı mihraklarda

Ve dönüşümsüz, muğlâk batılında

Ömrü yâd ettiğim gizil bir hazine belli ki

Sığındığım pervazından,

Kuş bakışı mimlediğim devrandan

Arda kalan o silik silueti,

Adlandıramadığım bir hükme

Yenik düşen en izafi açılım

Rahvan yüreğin kırsalı,

Önsözü kayıp bir romanın

En büyük ayıbı.

 

Mağdur imler kadar tehdit yüklü

Bir sarnıç:

Doyumsuz bir ruhtan sızan

En derin arzu.

Gel-gitlerden öncesi,

Mazlum bir ruhun

İsimsiz güncesi.

Vebali boynuma ey hayat,

Sen yeter ki sakla adımı ilk sırada.

 

( Reşit Bir Sancı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 5.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.