Çay ince belli bardakta
Hele gözlerinden süzülmesin
Andıkça akşam üzeri
Bir şarkıyla çardakta
Isınırdı öylesine yüreği
Endamı bir ömür törpücük
Edası bir giz perdesi
Dudağı desen kızıl köprücük
İster ki bir adım daha yürümesin
Yanağından bir zormuş ki inmesi
Anlaşılan bu kez son durakta
Kahve nasıl köpürmesin
yaşlı şairin elinde
fincan dediğin küçücük
dibinde bir
koyu bahane
sonsuzluk nasıl örülmesin
hatırda bir öpücük
yine aşina bir sahne
bu defa da eski defter dürülmesin
sanki o hazandan biriydi
sol cebi dolu mısra
bir bakışa nasıl sökülmesin
o çiçeğin güya koptu kopacak şairiydi
hani o yaprağı tanırdı eylülcük
bir de bulut aksıra aksıra
yağmurla üşütmesin
yakıştı mı sana rüzgar şimdi
zaten bir esimlikti canı
bırakaydınız
bu kez dökülmesin
istediği tek bir gülücük
hayatı düpedüz oyun sandı
neymiş vakur
boynu bükülmesin
dr.süreyya Burak önder