İş İşten Geçmişti Bir Kere
Düşünüyordum.
Uyku tutmamıştı, gözlerim.
Gece saat dört olmuş, balkonda şehre karşı
oturuyordum.
Ve!
Karşımdaki şehir sessizdi, sokaklar
sessizdi.
İçim kan ağlıyordu, sessiz gecenin
şafağını beklerken.
Üzgündüm.
Dağıtmak istiyordum; kafamda
birikenleri.
Şehrin kalabalığına, gürültüsüne vermek
istiyordum.
Acımı, derdimi.
Bir onlar dağlayabilirdi, yüreğimdeki
yaramı.
Bu yüzden!
Hep, sabah olsun istedim bekledim.
Kendime, kızıyordum.
Ellerimi yumruk yapmış sımsıkı
sıkıyordum, ah çekerken.
Oysa faydası yoktu, pişmanlığın.
Can, sıkmanın.
Geçmişi, kafama takmış, kurcalayıp
durmanın.
İçim, kan ağlıyordu.
Yüreğim bölük, bölük bölünmekteydi.
Şehrin karanlıkları üstüme, üstüme
geliyordu tüm gizemli haliyle.
Şafak, bir an evvel söksün diye
beklerken.
Bir türlü geçmek bilmiyordu zaman.
İşte, böyle bir geceydi.
İçimi, yakan.
Beni, kara, kara, şafak sökünceye kadar
düşündüren gece.
Küstüm.
Küstüm amma, küsmenin faydası yoktu’ ki
kadere.
Olan olmuştu!
İş işten, geçmişti bir kere.
02 Mayıs 16
Ahmet Yüksel Şanlı er
(
İş İşten Geçmişti Bir Kere başlıklı yazı
Ahmet Yüksel tarafından
2.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.