Merhaba Sevdiğim,
Duydum ki uzun zamandan sonra beni fark edip bana sevdalanmışsın. Bu beni öylesine mutlu öylesine mesut etti ki tahmin bile edemezsin. Hiç aklımın ucundan geçmezdi kara sevdama karşılık bulacak olduğum. Yüzümde güller açıyor gülüşün geldiğinde deli aklıma. Kelebek misali gibi bir çiçekten başka bir çiçeğe konuyor kalbim. Ve karanlık odam cennet bahçesine dönüşüyor birdenbire. 

Derdim ki aşk sadece büyük insanlara mahsustur, derdim ki beden büyümeden yürek büyümez. Ama seni görünce anladım ki kalbim asırlar devirmiş devlere dönmüş. Ama seni görünce anladım ki sevmenin yaşla büyümekle ilgisi yoktur. Mesele sadece yürekteymiş. Ne büyük insanlar tanıdım kalbi sevgiden ırak, çirkinleşmiş, buruşmuş, küf tutmuş. Ama ben seni sevdiğim müddetçe kalbim son nefesimi verinceye kadar taze kalacak, güzel kalacak. Ey sevdiğim, sana bu mektubu yazarken gözlerimden yaşlar damlıyor, sanma ki üzgün olduğumdan. Üzgün değilim asla, aksine çok mutluyum dokunacak olduğun için akıtmış olduğum mürekkebe. Ellerin değecek gözlerin değecek senin için feda ettiğim kelimelere ve beni hissedeceksin iliklerinde. Oysa sen benim aldığım nefestesin, verdiğim karbondioksitte, gece uykumdasın gündüz hayalimde. İçtiğim su oldun yediğim mısır ekmeği yoğurt. 
İçime çektiğim sigarasın hayalini kurduğum dumanı. Bulutlara değdim sayende sevdiğim, kuşların kanatlarına takıldım. Birçok masal şehri gezdim prenseslerle arkadaş oldum cücelerle yoldaş. Derdim oldun sevdiğim, aynı zamanda yüreğimin dermanı. Kupkuru ağaç idim senden evvel, rengarenk bahara döndüm sevdiceğim. Senin de bende varsa azcık gönlün, beni al götür çok uzak diyarlara. Beraber kuşların kanatlarına takılalım bulutlarda sırtüstü uçalım. Şarkılar mırıldanalım seninle, gök kubbede duaya duran meleklerle. Sen de seviyorsan eğer ruhunu ruhuma bahşet yüreğini yüreğime; bir olalım seninle, son bulsa da ömrü fani vücudumuzun, koysunlar aynı mezara. Ey sevdiceğim, yeter bize 2 metrelik mezar sonsuza dek beraber uyuyalım, rahatsız etmesin bizi hiçbir masal kahramanı. Sen ki benim mahşerde verecek olduğum hesabım, cennete sürükleyecek iyi amelimsin. 

Ağlıyorsan şayet şimdi, lütfen sil gözyaşlarını, ben senin yerine defalarca ödedim bu borcu. Çok ıslattım gözyaşlarımla gelmişimizi geçmişimizi, geleceğimizi göreceğimizi. Varsa eğer ömrüm senin olsun, güzel yaşa. Bol bol gül, çünkü sen çok güzel gülüyorsun. Korkma sevdiğim beni sevmekten, bol bol sev beni Çünkü tükettikçe çoğalan şeydir sevmek, çünkü dünyanın en güzel hissidir seni sevmek. 
Cennet gülüşlüm, mimoza kokulum, ceylan bakışlım,
Beni unutma…” 
( Cana Mektup başlıklı yazı AyşegülAktağ tarafından 2.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.