SINIRLARIMIZI IŞİD Mİ TEHDİT EDİYOR, YOKSA…

Son zamanlarda başta Kilis olmak üzere güney sınırlarımıza roketlerle saldırılar yapılıyor. Bu saldırılarda birçok vatandaşımız hayatını kaybetti, birçoğu da yaralandı.

Türkiye’ye karşı çok yönlü bir saldırı başlatılması konusunda birçok devlet, istihbarat ve terör örgütleri koalisyon oluşturmuş durumda.

Türkiye’ye saldırılar güya IŞİD tarafından yapılmış gibi intiba verilmeye çalışılmaktadır.

 IŞİD’in ne olduğu, kime hizmet ettiği ve kimlerin sopası olduğu konusunda artık şüpheye mahal bırakmayacak şekilde kamuoyumuz bilinçlenmiştir.

IŞİD denilen terör örgütü, aynen EL KAİDE terör örgütünde olduğu gibi emperyalist güçlerin, bölgemizdeki örtülü ve açık operasyonlarını gerçekleştirmek için kullandıkları zemin hazırlayıcı bir örgütten başka bir şey değildir.

Ortadoğu’nun gelecek yüzyıl için paylaşımı, proje ve sınırları belirlendikten sonra onun da faaliyetlerine son verilecektir.

Fakat bu projelerin önünde en büyük engel olarak Türkiye görülmektedir. Türkiye’yi de bertaraf edebilmek ve burnunu sürtmek için IŞİD ve PKK görüntüsü altında Türkiye’ye acımasızca saldırıya geçilmiştir. Bu nedenle sınırlarımız, yollarımız ve bazı şehirlerimiz tarumar edilmektedir.

 Bütün bu saldırılar Türkiye’nin zayıflatılmasına, birlik ve dirliğinin bozulmasına, etnik ve mezhebi çatışmaların oluşturulmasına, kardeşlik ortamının kaldırılmasına ve bir şekilde savaş tuzağına düşürülmesine yöneliktir.

Bütün bu hain ve şer güçlere şunu hatırlatmak gerekir. Türkiye’de artık diriliş başlamıştır. ABD, AB, Rusya, İsrail, İngiltere, Almanya, İran vb Türkiye hasmı ülkeler bilmelidirler ki kervan yola çıkmıştır, geçmiş olsun.

Ne EL KAİDE, ne ASALA kökenli PKK, ne PYD, ne IŞİD nede benzerleriyle bu dirilişin ve yürüyüşün önüne artık geçemeyeceklerdir.

Belki bir süre daha Türkiye’ye zarar verebilirler. Askerimizi, polisimizi ve güvenlik güçlerimizi şehit ettirebilirler. Ekonomik hasar da oluşturabilirler.

Artık şunu iyi biliyoruz. Türkiye’ye saldırılar IŞİD, PKK ve türevleri vasıtasıyla müttefik! Bildiklerimiz tarafından yapıldığından hiç mi hiç şüphemiz yoktur. IŞİD’i de, PKK, PYD ve benzerlerini de kurup yönetenler, besleyip büyütenler, üzerimize salanlar da aynı güçlerdir.

Yaklaşık 20 yıldır şunu yazıyor ve söylüyoruz. Türkiye’nin sınırları ve güvenliği bu günkü fiziki sınırlarımızla korunamaz.  Korunamadığını da görüyoruz.

Türkiye’nin güvenliği ve sınırları, Batı Afrika ve Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, Hint Okyanusundan Sibirya’ya kadar olan Hinterlandımız sınırlarında saldırılar karşılanmadıkça ve güven altına alınmadıkça, Anadolu’da güvenliğin sağlanması mümkün değildir. Bugün yaşadığımız bu saldırı ve olaylarla bunu açıkça görmüş olmalıyız. Aynı durumu Selçuklu ve Osmanlı’da da görmek mümkündür.

Bu şu anlama gelmiyor. Gidelim çizdiğimiz bu sınırlara kadar vuralım, kıralım, Türkiye sınırlarını genişletelim demiyoruz.

Ne diyoruz? Türkiye’ye karşı yapılacak bütün saldırıları daha buralarda karşılayabilecek zeminleri oluşturalım ve tedbirlerini alalım diyoruz. Yoksa Anadolu’da yaşamak kolay değildir. Kolay olmadığını da şu kısa ömrümüzde gördük ve görüyoruz.

Şunu da söylemeden geçmeyelim. Bu güne kadar ki yazılarımızda defalarca ifade ettiğimiz gibi, Anadolu’ya hâkim olan dünyaya hâkim olur. Bakın tarihe görürsünüz.

Öncelikle ülke olarak gelecek yüzyıllara hitap edecek hedefler belirlenmelidir. Bundan sonra bu hedeflere ulaşmak için başta halkımız olmak üzere, eğitim sistemimizin ve bütün kesimlerin belirlenen hedefler doğrultusunda birlik ve beraberliğini sağlamak lazımdır.

Gerekiyorsa ki gerekiyor, nükleer silahsa nükleer silah, on bin kilometre menzilli füzeyse füze, ne gerekiyorsa her türlü tedbir alınmalıdır.

Evet, sonuç olarak şimdi soruyoruz.

Türkiye’yi ve sınırlarımızı paravan terör örgütü IŞİD mi tehdit ediyor, yoksa kendi ülkelerinin gelecekteki çıkarlarını ve güvenliklerini garanti altına almaya çalıştıklarını iddia eden sözde müttefiklerimiz mi?

( Sınırlarımızı Işid Mi Tehdit Ediyor, Yoksa… başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 26.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.