Doktor, doktor geziyorum

Kaplıca, kaplıca giriyorum

Masum mu ki öğütçüler

Kulağım delik dinliyorum

 

Hem acılarım katlanıyor

Hem paralarım ballanıyor

İnsan olduğum atlanıyor

Muhtacım, şifa arıyorum

 

Dinlemedim ya Rabbim sözünü. İsraf ettim, günah işledim, kendime zulüm ettim. Hasta olunca, seni hatırladım. Şimdi öylesine acı çekiyorum. Çaresizlikten inliyorum. Dua ediyorum sana içtenliğimle. Kurtar beni diyorum. Senden başkası yalan… Anladım. Bana şifa ver. Sonra beni öylesine helale alıştır ki, harama gitmeyeyim. Allah’ım senden başkasına beni muhtaç etme…

 

Bu acılar içinde, anladım ki, sana ayırdığım zaman ne kadar azmış. Seni hatırlamadığım anlar geçen ömrümmüş. Oysaki gerçek dostta, aşkta, öğütçüde senmişsin… Allah’ım bir vesile, bir işaret ver ki, şifa bulayım. Sağlığım yerine gelince hep seninle birlikte olacağım, söz…

 

Der şifa arayan… Şifa bulur, yeniden hayata sarılır. O sözü unutur. Yine hasta olur, yine dua eder… Allah yine ona sağlık verir. Ama Allah ancak, kişiye ecel gelene kadar sabreder. Kuluna rahmet eder hep, ama ölene kadar. Artık o vakitten sonra ne söz vardır, ne dünyalık acılar. Beterin beteri vardır derler ya, Allah korusun!

 

Şifa arıyorum…

 

Saffet Kuramaz

( Şifa Ver Ya Rab başlıklı yazı safdeha tarafından 26.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.