Kaç türkü yaktık mutsuz yarınlarımıza
Kaç zılgıt çıktı genç kızların dilinden
Fakir düğünlerdeki zengin fügürlere hediye

Aslında yalan bir ömrün fani gerçeğine inat
Fırat'ın serin sularında yüzrürdük masun isteklerimizi
Dicle'de yosun kokusu,Aras'tan hırçın dalgalar teseli oldu
Yiten giden her türkükün peşinde
Yitip giden her umudun yok oluşu ile

Vedası buselerde kaldı sonra
Gamzeleri çökmüş yarin yüzüne
Sıla özlemine çanak tutan gurbet geceleri
Sızısı düştü
Acı haykırışlar himayesimdeki 
Beli edilmeyen saklı dugular esaretinde

Sonra düşünüp gerçeğe vardık
Her uyanış gün doğmadan neler doğar diye
Uyutulan umutları avutmaya aitti 
İsyana şahlanan yüreğin deliğine gem vurmaktı
Kırıp dökmeden mülteci sevnçlerimizi
Öylesi bir yalanla kadırdık kendimizi senelerce

Yoksa bizde bilirdik,görmüştük ve yaşamıştık daha önce
Gün batımında uğurladığımız hayal kırıklarmıza
Pecmürde bir vaziyette kaldığımız zamanlar şahitlik etmişti
Ve hiç unutmadığmız mülteci huzurumuz
Buna en somut kanıttı idi neden hiç gülmediğimiz


Bir bayramlar güldürürdü 
Birde yarin kaleminde çıkan bir mektuba
Yazılan şiir tadında bir kaç dize
Sıcak bir yel estirirdi kış gibi donan hislerimize
Arta kalan mutluğa teferruat'ı baldıran acısı kıvamında
Yalan söylevlerle dillenen masal anlatımında


Mehmet Kılıçel
( Vedası Büselerde Kaldı Sonra başlıklı yazı M.Kılıçel tarafından 24.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.