Hava karardıktan sonra bakkaldan bir şey alınacaksa,

korkmazdım sokaklardan,

koşardım.

Gurur duyman için korkusuz kızınla…

 

Gece yarısı uykularında pencerenin önünde uluyan köpeği,

ya da hırçın sesler çıkartarak mahalleyi ayağa kaldıran Mart kedilerini çıkıp kovalardım,

yeter ki sen rahat uyu diye…

 

Hiç yaramazlık yapmazdım,

yaramazlığın nasıl yapıldığını bilmezdim zaten;

babasının yanı başındaki koltuğa oturup,

televizyonda maçları,

haberleri ya da açık oturumları izleyen duyarlı kızdım…

 

Senin gibi ben de Eskişehirspor’u tuttum hep…

Kalecisinden golcüsüne tüm futbolcularını,

ilk kez hangi tarihte birinci lige çıktığını,

hangi tarihte ikinci lige düştüğünü,

niçin düştüğünü,

birinci lige tekrar ne zaman çıktığını ezbere bilirdim…

Çok hoşlanırdın bundan…

Ben hep senin için bir şeyler oldum.

Hüzünlerimi içime kapattım,

sana asla belli etmeden.

 

Şimdi ise sen yoksun,

gittin beni babasız bırakarak…

 

Çiçeğini dalından koparttılar,

bir bardak su içinde bıraktılar.

Tutunacak bir dalım yok artık.

İşte bunu kaldıramadım baba!

Artık senin o korkusuz,

akıllı kızın değilim…

Artık,

futboldan nefret ediyorum,

haberlerden de,

açık oturumlardan da…

Ve küçükken yapamadığım herşeyi şimdi yapıyorum…

Televizyon karşısında öyle saatlerce oturmuyorum,

oturduğumda da çizgi filmler seyrediyorum.

Ne var ki her çizgi film canavarının,

yaşamdaki insanlar olduğunu fark ettikçe kaçıyorum insanlardan…

Bütün kapılarımı,

pencerelerimi kilitliyorum.

Geceleri evin tüm ışıklarını yanık bırakıyorum,

çünkü artık karanlıktan korkuyorum…

Ben sorunlarımı aşıp senin istediğin gibi bir evlat olamıyorum.

Özür dilerim baba.

Sana layık olamadğım icin affet!

Nolur affet beni baba!

Köpek havlamalarından

ve Mart kedilerinin çığlıklarından ise hiç korkmuyorum,

çünkü onlar bana yaşadığımı hatırlatıyor…

 

Yaşamak neden zor baba?

 

Ben hata yaptıkça sen bağrına bastın.

Her derdimle bocaladıkça hayatını benim için nasıl tükettiğinin farkına varıyorum.

Her derdimle başa çıkamadıkça,

hiçbir derdimi çözümsüz bırakmadığını hatırlayarak seni gözümde çok büyütüyorum.

Ben senin hakkını asla ödeyemem baba.

Ne kadar zorlansam da yaşıyorum işte.

Senin için kocaman sözcüklerle dualar ediyorum,

kendim için ise küçücük sözcüklerle haykırıyorum.

Krizler geçiriyorum üzüntüden.

Ben büyüdüm baba…

Artık üzüntülerimi belli edemiyorum.

Gözlerimi yaşlı göreceğinden korkarak

ağlamak için akşam karanlığını bekliyorum.

Yatağımda,

yorganımın altında,

hıçkırıklarımın sesini kısarak.

 

…/…

( Babam İçin… başlıklı yazı AliKemal tarafından 24.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.