Ve ben/ki egenin güneşi

Belik saçlarımda/

Trakya pazenine sarıldı

Tenim…

Üryan/

 

Kovuldum!

Akdeniz’in sarı üzüm

Dallarından…

Karsta öldüm

Sarıkamış’ta kar suyuyla

Yundu cemalim…

Bir yaylanın dirgeninde

Hozat başım

 

Beni sordular;

Nevşehir’in taşa kesmiş sevdası

Gözlerinden şarap akan Kapadokya

Damal’da güle sarın bebekleri…

 

Acılar hep ötekidir!

Ne zaman kapı çalar

Ve süslenirsin hüzne

Aynı olursun/

Bir elmanın

Yarısı gibi

Bir yemişin

Zarı çıkar

Bakışlardan…

 

Sonra;

Adana’da düğün başı

Pamuktan dokunur gelinlik/

Tütüne basılır heyecan…

 

Ortaktır acılar!

Gül yanığı gibi

Tezenede mah suni

Bozkırda baba neşet

İki evlek ayrılığın

Türküsü…

 

“Ölmem mi beni taşlara vurun”

Diyesi gelir adamın

Herek ede dokuma

Bir halının üstünde

 

Nisana sarası gelir

Gün aydınlığını…

 

 

 

 

( Nisyan Sancısı başlıklı yazı prens tarafından 20.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.