Bulutun gözü takılmış
Nedense daha bir yükseğe
Umurunda mı gökkuşağı
Dönüp baksa bir tümseğe
Gök lambası öylesine yanmış
Dallar bir kahve bir süt baş aşağı
Hazanı sana kim sorar
Kışın güya aşk sıradanmış
Bir yaraya değe değe
Güneş halsiz be rüzgar
Kuşlar kiminse sırdaşı
Vişneye bir kez fısıldanmış
Kardelen sen beyazda zarifsin
Her halin hele endamın sıra dışı
Açman ayrı bir fasıldanmış
Oysa kelebek ömrü hayatın
Yine de bambaşka bir tarifsin
Güzelliğin akşama kadar
Kaç saati safahatın
Yıldıza çatsam bu kaşı
Ahın daha çok mu rüzgâr
Sen ki her yerdesin
Kaç şarkıya saçılmış
Serçelerle gezersin
Şair dediğin bir ümitle yazar
Hani bir vuslat yakınmış
Sen kaçıncı perdesin
Usulca uzaklaşırken
İçinde bir özlem var
Ha boynuna güz dolanmış
O türküde çok afilisin
Ayaz elime sarılmış
Sen zaten seferisin
Günahım ne rüzgâr
Tipiye tam dönülmüşken
Yağmur bir yol arkadaşı
Biraz gecikse ne olur bahar
Altı üstü aralığın misafirisin
Sen ki şimdi bir zemheri yanlışı
Sade bir şiirle dolaşırken
Kıyılara bırak kumu taşı
Deniz sensiz zor kırar
Eylülü unutmaz hala beklersin
Geldi yüzüme canının sıkılışı
Vebalin çok mu rüzgar
Dr.süreyya burak önder