Yurdumuz yıllardır terör ve bölücülük ile mücadele ediyor.
Binlerce askerimizi, polisimizi bu uğurda şehit verdik, hâlâ da veriyoruz. O
güzelim vatan topraklarını bu alçaklara terk edeceğimizi düşünenler gaflet,
dalalet, hıyanet içinde olduklarının, yenilgilerinin kaçınılmaz olduğunun
bilincindeler mi acaba? Bir zaman televizyonlarda gıpta ile izlediğimiz, adı
sanatçı ama davranışları neticesinde, geri zekâlı birer soytarı olan bu zatı
muhteremler, bu ihanetlerinin bedelini milletin gözünden yıldırım hızıyla
düşerek ödeyeceklerdir kısa zamanda. Ağzınızdan çıkanı kulaklarınız duyuyor mu
sizin? ''Gerilla doğurmak istiyormuş.'' Bir sanatçı müsveddesi de
diyemeyeceğim, bir zaman televizyonlarda dizilerde de izlediğimiz vatandaş.
Sonra da çark etmiş, öyle demek istememiştim de falan filan fişmekân. Ne demek
istemiştin? Bilinçaltınızda ne var? Hadi durmayın dökün etekleriniz de ki
taşları... Kin, nefret tohumları saçın, bir sanatçı olarak güzellikler saçmak
varken insanlara... Yazıklar olsun bizlere ki sizleri bir şey sanıp yıllarca
televizyonlarda ve sinemalarda seyretmişiz.
Çok kolay ki eğer bir gerilla doğurmak istiyorsan. Bir çocuğun nasıl
yapıldığını biliyorsun zaten, biz bir daha sana hatırlatmayalım, geriye sadece
o bölgelere gidip aslan gibi bir delikanlı ile halvet olmak kalıyor. Artık size
nasıl bir imkân sunup da boynunuza madalya mı takarlar yoksa bir yerlerinize
başka bir şeyler mi takarlar onu bilemeyiz.
Kurban olduğum Rabbim nasıl ellerinizi, ayaklarınızı, dillerinizi birbirine
doluyor da nasıl hata yaptırıyor sizlere de böylece gerçek yüzünüz ortaya
çıkıyor. Maskelerinizi çıkarmasanız da o maskelerin altında ki gerçek yüzünüzü
biz yine de görebiliyoruz. Ne güzel söylemiş bir düşünür sizin gibi ikiyüzlüler
için bu kayda değer özlü sözü. ''Maskelerine kanmayın. Sahte insanlar eninde
sonunda gerçek renklerini gösterirler. Sadece maskesinin temizlenme zamanının
gelmesini bekleyin.''
Bu toplumda bir yerlere geldiyseniz hasbelkader bunda herhalde sizin
dizilerinizi izleyen Türk Halkının büyük payı vardır. Bu ülkenin topraklarında
sinema filmleri çevirdiniz, tiyatrolarında oynadınız, reklam filmleri
çevirdiniz. Sizlere bu paraları kim kazandırdı; yoksa gerillalar mı? Hıh!
''Gerilla Doğurmak İstiyormuş.'' hanımefendi... Bizce sakıncası yok, hatta
elinizden geliyorsa bir tane de değil, doğurabildiğiniz kadar gerilla
doğurabilirsiniz. Yapılan istatistiklerde. Belli bir tarihte ve yaşta dağlarda
terör faaliyetlerine katılan yaşa dışı örgüt elemanlarının ortalama ömrünün
yedi ya da maksimum sekiz sene olduğu söyleniyor. Olsun canım ne fark eder, siz
de bir tane değil de beş on tane, hatta ne kadar çıkarta biliyorsanız,
çıkartın, dünyaya getirin.
Sizler gerilla doğururken o mübarek, elleri öpülesi Türk Anaları da sizin o
çapulcu gerillalarınızın ifadesini alacak, gırtlağına çökecek, bastığı yerleri
onlara dar edecek Türk Aslanlarını, Türk Mehmetçiklerini doğurmak için sabırla
beklemekteler. Nankörlük sanırım bulaşıcı ve irsi bir rahatsızlık değil. Bu
güzelim vatanımızda, etnik kökeni başka başka olup, sanatçı olup, normal
vatandaş olup, bu vatana gönülden bağlı bir sürü insan var. Biz onlara hiç bir
zaman ayrımcılık yapmadık, yan gözle de bakmadık bundan sonra da bakmayacağız.
Yeri geldi onları bakan yaptık, başbakan yaptık, cumhurbaşkanı yaptık. Yurdumuz
üzerinde oynanan bu oyunların baş aktörlerinin yani kuklacıların aslında büyük
devletler ve onların gizli servisleri olduğu gün gibi aşikâr. Sağır Sultan bile
duydu bütün bu yaşananların tezgâh olduğunu. Özet olarak doğuracağınız her
gerilla aslında bir kukla, bir piyondur, şimdi hayatta dağda olanların olduğu
gibi aynen. Sanatçıysanız da bu milletin asil, sizi alkışlayan evlatları
sayesinde bir yerlere geldiniz. Hiç bir şey bilmiyorsanız haddinizi bilin.
Hepinize en derin sevgi ve saygılar...