G E L 



Biraz daha sabret canım diyorsun
Geçen vaktin dili yok ki duyursun
Gönlüm boşluğunu nasıl doyursun
Ömrümü hüsranla doldurmadan gel


Bekle dedin kaç zamandır beklerim
Yokluğuna bir gün daha eklerim
Genç yaşımda çoğalıyor aklarım
Bembeyaz saçımı yoldurmadan gel


Diyorlar ki ondan umudunu kes
Beklesende çıkmaz ne seda ne ses
Dostum bile olsa diyorum ki sus
Ona buna kızıp çıldırmadan gel


Ayrılığın zulmü öyle beter ki
Dert olsan çekerim dönsen yeter ki
Düşünme el alem bize ne der ki
Riyakâr kullara aldırmadan gel


Senden olan her cefaya razıyım 
Gittikçe çekilmez aşk marazıyım
Hasretinle yanmış boş araziyim
Rüzgar küllerimi kaldırmadan gel


Yaz baharım oldu kışlara gebe
Unatmak aklımdan geçmiyor tövbe
Zehir et dünyamı yeter ki dön be
Hayattan soğutup yıldırmadan gel


Rabbimin verdiği beş duyum da sen
Geleceğe dair tek soyum da sen
Ben sana muhtacım tüm suyum da sen 
Kuru yaprak gibi soldurmadan gel


Bırak derdin sigarayı, uzak dur
Her nefesi ciğerimde sanki kor
Halime içmemek vallahi çok zor
Ah bu meret beni öldürmeden gel


Eski sağlığımdan eser bile yok 
Acı yudumlarım hicran dersen çok
Her geçen gün batar yüreğime ok
Hasta hallerimi bildirmeden gel


Murat kalpten kalbe sitem yolluyor
Sensizken bu şehri zindan belliyor
Azrail ensemde fırsat kolluyor
İmam namazımı kıldırmadan gel

Murat Gökçe Karsî 
12.12.2015
( Gel başlıklı yazı Karsî tarafından 3/18/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.