Gökyüzündeki beyaz yelek, güneşe aşık biliyorum.
Geceyse sönük kalan herşeye müzdarip (...)

Görünmeyen yıldızlar da var (...)

Görünüp, bilinipte yok olanlarda.
Ay üzgün bugün, hemde çok. Yarında bu şehir sular seller.

Bulut giydirsinler üzerine, kahretsin ki çok anlayışlısın Mêra. Öyle ki kimi zaman çok içimdesin ve sanki sıcaklığını hissediyor gibiyim. Kimi zaman ise yoksun, dün gibi.

Dünü sevmeyen insanlardı, bugünü cezbedenler.
Ve ben Mêra, gökkuşağını görmeyeli yıllar oldu (...)

En zor zamanlarımda karanlığa hapsettim kendimi, çok hırçındım hatırlıyorum.
O gün de sudan perde olmuştu gözlerim.
Yaş zannettiniz (...)

Yarından beklentim çayların bâki, sevdaların demli kalmasıdır.
Ve siz bayan Lusâ, haşlama çay içemezsiniz.
Sevemezsiniz(...)
Dünya evinde kiradayım ve şu yazamadığım günleri yad ediyorum bugün.
Mêra sen ağlama, ağlarsan kalem küflenir, kağıt dillenir.
Bunu yapma; olur mu Mêra?

Bugün günlerden '' Mi '', saatlerden '' Fa ''.
Ah! Şu,  '' Do '' seslenişleriniz yok mu?
Bıkmadım, hâlâ nefes alıyorum azizim. Çayın acı- sohbetin tatlı. Pek alâdır yanımdasın.
Anladım, sesin var.
Peki soluğun?
Anladım, derdin var!
Peki, dermanı kimde aradın?

Gözüme baksan alarsın, aslında yalnız değilsin (...)

Şehrimden uzakta birisi var sesi var çığlığı yok.
Karaköyde'dir mezarı.
Hortlayamaz (...)

Ulan, emek ister viranede şu deli divane pervane olmaz!
Aynalar, M'êra;
Beni sana su-nu-yor.
Ve ben, korka korka saçımı düzeltiyorum.
Ürkeksin işte Mêra! Üstüne alınacak kadar, dualara sığınacak kadar ürkek.

                                                               Altı şubat 16.

Şubat ayının yedisi, boks ringindeyim şimdi.
Rakibim azılı bir rahibe.
Dua okuyor şimdilerde (...)
Gözümü kaçırdım, mağ-lu-bum.
Martı'mı arar şimdi gözüm?

Kimsesizlerin kimselerini bulma günü, bugün (...)
Mantık arar sözlerde, bulamaz.

Hiçlik mi?
Hiçlik mi dedin sen Mêra?
Ben onu çok seviyorum, hiç olmayı, h-içlenmeyi (...)

Sebebiyetim, sebepsizliğimi sorarda yön bulamaz.
Oklar var sırtımda Mêra.
İnan, çok fazlalar.
Canım yanıyor (...)
Buna-da şükür, Mêra.

                                                          Yedi şubat 16.

Sigaramı yaktım şimdi Mêra;
Var mı dertsize sigara uzatan?
' Hani nerede? '

Yakut işlemeli gülen insanlar ağır işitiyor, pek  konuşuyor.
'Sigarayı bırakalı yıllar oldu. ' Dedi içlerinden, köpüğü bol amca.
'İçmeyin şu zıkkımı' diyorlar.
Dinleyeni yok (...)

Benim adım, Sûfi.
Ne edep bilirim, ne de bâki.
Ah' şu sigaramı söndürememelerim (...)

Ben iyi bilirim ki, bu yazımında kışı var.
Soğuktur kalemim, ağzımda nefesim.
Mêra unutma ki senin bir katilin yok.
İ-nan-man için kaf dağına duman tüterim (...)

İyisiniz yine insanlık!
Ah! Sizlerin yalandan burnunuzu elleyip peçetelere sığınışlarınız yokmu?
Beni çok hüzünlendiriyor.
Oy benim güzel ülkemin insancıkları.
Gelmez Almanya'nın otobüslerindeki osuruk kokuları buraya, gelmez!
Biliyorum, geğirmek ayıpmış oralarda (...)

Dünyan dursun Mêra, ben etrafında yine dönerim.

Tüylerin ürpersin, ellerinin titreyişini göster.
Ben bir sigara daha yakayım/.

Hatır bilmezim , daha çok kahveleri soğuk içeceksin.
Çaylara bakamayacaksın /  (...)
Vay benim ahvalim, kara trenim.
Çufçuf olayım yollarına (...)

Saate bakacak yüzüm yok Mêra, yalnız tarihlerden sendi hatırlıyorum.
Hem sen bilmez misin? Bir avuç fındık insanı sıhhatte tutar?

Saçları kısa kadınlarda var Mêra.
Diplerine kadar mana saklayan (...)
Onları hep dinlerim, dilenirim mesela.


Tabancaların, kirli sakallı gafletsiz amcaların içinde büyümüş olabilirim, evet.
Şehr-i İzmit'e bakınan, göğede yerede bir mermi atan babanında oğluyum, kabul;
Lakin, Gayr-i Meşru'nun içindeki duvarlara fısıldayan çocuk bendim.
İnan bana, Mêra.

Dilek sigaraları tütsün ki göğe, ben iyi biriyim Mêra!

Babam gündüzü vurdu, ben ise geceye ağladım.
O vakittir ki, sahibiyim karanlığın Mêra (...)
Bu saatler benim, hadi bakalım!
Çalar saatlerinize- (...)

               
                  Kuşkonmaz mahallesinde kuşlar cıvıldasın yoluna, ' Ben, ben kötü biri değilim Mêra! '


          
                                                   zagzagelden, 10 Şubat 16.  2.26   ' Mêra '
( Mera başlıklı yazı zagzagelden tarafından 13.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.