Daha öğrenmeden, hayatın cilve denilen manasını
Düşersin içine çıkılmayan çukurlarından nasiplenip
Zamanı aleyhine döndürürken bile haberin olmaz
İbret alması gereken bir çok şeyin nazarında
Fırtınalar koparır, o zavallı öksüz benliğinde
Düşünen aklın yerinde allak bullak olurken
Dilin damağına yapışır, hararete vurdukça
Vicdanına sığmayan zalimlikse özgüvenin
Nedenleri hummalı esrara dönüşür gizemlerin
Münafığa büründüyse karanlığın gölgesinde
Yamacında bel büktürür sırf sınarcasına
Doyumsuzluğu seçmiş, yazık hummalı
gözler
İstekle arzuları çoğaldıkça, hırsa dönüşür olmuş
Teferruat çözülmeyen hali aldıkça darmadağın,
Feryat figana nakşettirir, dillerin kemiğinden süzülüp
Çok geçmişlik işe yaramaz olduğunu, açığa verir sözler
İdrak edemez imgelere, çünkü mantığı elvermezken,
İpin ucunu saldığında ise, geç kalmışlık diz boyuyken
Artık dönmez
dünya, etrafında pervane gibiyken
Düşenin tutmazlar elinden, kapıları yüze çarpılırken
Zindanına gömülür, ışıksız yerin dibine s
okulduğu an
Yüreğini alt üst eden, çıkmazın içinde kaybolur
Suretinde sararıp soldukça ise, için için kahrolur
Nesrin Önem Demir
11 02 2016