Bazılarını ne söylediğimizden haberi olmaya bilir, ona ulaşmakta çok zor olabilir, ama şiir öylemi, bir gönül’e dokundu mu diğer bir gönül’e akar gülümsetir ve birde bakarsın ki o ulaşamadığın kişi sana koşarak gülümseyerek geliyor. Şimdiye kadar kelimelerin neler ifade ettiğini bilmediği için pişmanlıkla o pişmanlığının acısı ile gelir oturur yanına, şiirlerinle şiirlerle baş başa kalır, duygu dolu atmosferde oturur kalır. Gözlerine bakar ve gülümser, unuttuğu ve hiç yaşayamadığı duyguların dokunuşu ile sana sarılır şiirlere sarılır gülümser gülümse gülümser…

 

   Nöbetçi Şair: Yazmak tesadüf müdür yoksa sonuç mudur? Bir fırsat mıdır, yoksa yazara yük müdür?

 

   Kul Mehmet: Nasıl anlatayım, yaşadığımız bu âlem de huzuru her zaman bulamıyoruz, ama yazar yazdığı ve okuyucuya sunduğu eseri ile yazdığı her an huzuru duyar hisseder, hisseder ki okuyucuda bunu hissetsin ve arasın bulsun. Yazar ve yazar bir kamera gibi şiirlerini gönderir okuyucuya ve şiir o okuyucunun, okurken duyduğu hisleri yüzüne yansırken çeker ve bunu gönülde hisseden yazar, okuyucu ile buluşurken bu kayıtları okuyucularında önce izler ve onlardan önce gülümser… Zıtlıkların uyumunu sağlayan hecelerle şiire yön verenler benimseyenler romantik şiirlerde hayatın güzel, çirkin bütün yönleriyle yazmak anlamında her zaman bulunmaz bir fırsattır yazar ve şair için. Bildiğiniz gibi yaşadığımız an zaman itibarı ile ters kutuplarmış gibi görünen ama birbiri ardınca gelen, dert ile derman gibi veya dert sabır ve derman gibi, neşe ve hüzün, hüzün neşe günlük hayatımızda yaşadıklarımız hecelerle, şiir kâinatın döngüsü gibi şiirlerde döner ve şiire ahenk üslup katar. Zıtlıklar birbirini tamamlarken yazar ve şairde şiirlerini bunlarla tamamlar ve şiiri ile gönlü güzel okuyucularına hep birlikte gülümser. Şimdi ben buna ne zahmet nede yük derim gülümseme huzur derim…

 

   Nöbetçi Şair: Hz. Âdem ve Havva en başta birbirlerini tamamlayan iki insandır gibidir diyorsunuz?

 

   Kul Mehmet: Evet aynen dediğiniz gibi. Habil ve Kabilde olduğu gibi, birisi iyiliği diğeri ise kötülüğü hatırlatır bu isimler anıldığı anda kötülük ve iyiliği-iyilik ve kötülüğü-anımsarız. Gündüz ile gece, kara ile beyaz gibi pek çok birbirine zıt olan heceler sözler yaşanmışlıklar ve kavramlar, kendi aralarında zıt olsa bile bunlar bir birlerini tam anlamı ile tamamlarlar ve anlam genişlemesi ile gerçeği okuyucuya haykırılar.Şimdi siz düşünün hayat bazen çok güzel bir yaşantı ile bazen sıkıntı ile bazen de hastalık arkasında ise sağlıklı, kimi zaman ise bazen mutlu bazen mutsuz olduğumuz durumlar olmasa idi tek düze sıkıntılarla dolu bir hayat, öğrenmede bir tecrübesizlik anlamsızlık katacaktı oysa bunlar zıtlıklar yaşanmışlığa tecrübe değer monotonluktan kurtuluş için kapılar açar.

 Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Devam edecek inşallah

 

 

( 2-şiirin Başlama Ve Bitmeme Anı Hakkın Da Röportaj –monolog başlıklı yazı kul mehmet tarafından 10.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.