Hoş diye, diye

 

Akraba komşuyu en acı sözle

El gördük çözüldük boş diye, diye

Bizden olmayana kapalı gözle

Bel verdik ezildik hoş diye, diye

 

Onmayan yaralar kaşındırıldı

Elin dost olduğu düşündürüldü

Namerdin kapısı aşındırıldı

Çul serdik sezildik iş diye, diye

 

Hileyle işledik yerli markayı

Kurtarıcı sandık sapık fırka’yı

Kendimize rehber tuttuk kargayı

Yol sorduk kızıldık baş diye, diye

 

Dikeni unutup gülüne baktık

Bizden olmayanın canını yaktık

Herkese bir isim bir yafta taktık

Dal kırdık çizildik şiş diye, diye

 

Düşün eğer torpil varsa burada

Diploma sahibi kaynar arada

Şimdi istikballer yazı turada

Pul sürdük yazıldık fiş diye, diye

 

Bilmeden nizamı, fendimizi de

Aşmadan hududu, bendimizi de

Onları hep ağa kendimizi de

Kul gördük yüzüldük kuş diye, diye

 

Bülbüller çizmişiz uçup kaçmayan

Sanal bahçelerden koku saçmayan

Gonca halleriyle asla açmayan

Gül derdik büzüldük kaş diye, diye

 

Zulümden baskıdan cayar sanarak

Bizi de adamdan sayar sanarak

Obur ayılara doyar sanarak

Bal kardık üzüldük aş diye, diye


 


Ozan Mikdadi





( Hoş Diye, Diye başlıklı yazı Mikdadi tarafından 9.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.