DEVRAN
Zerrelerden örülmüş gözle
görülmez kat kat
Koskoca bir sistemin bir
parçasıdır hayat
Doğan çocuk habersiz nereye
geldiğinden
Kahkahalar bi çare ne için
güldüğünden
Can dolarken çarşafı
duyguların postuna
Devran çadırı kurar
bilinmezin üstüne
Nefis şaha kalkarken eşref
payladığına
Dilin kendi utanır, kendi
söylediğine
Neşrü nema bulunca şehvet
ister hakını
Fıtrat rahat bırakmaz her gün
saplar okunu
Hırs buluğa erince kaplar en
büyük yeri
Davar gibi otlatır aklım var
diyen körü
Ne kadar saklasak da
bencillik pörtler çıkar
Bu güzelim Dünya’yı yaşanmaz
hale sokar
Bir bizizdir doğrucu geri
kalan haksızdır
Bedenler Pazar malı ruhlar
ise öksüzdür
Bir tarafı alemin çaresizlik
yurdunda
Diğer yanı kudurmuş
yumruklama derdinde
Felek tepe üstüne kimleri
atmadı ki
O yalılar o köşkler kimlere
batmadı ki
Kimi canın veriyor toprağında
azgın var
Kimi hava atıyor deposunda
benzin var
Taraftarlık popüler egoizm en
önde
Sevginin adı kaldı kendi
kayıp bu günde
Bir taraftan değirmen alırken
üçer beşer
Kendini baki sanır adı
üstünde beşer
Büyümemeli insan Yaradan’a
nusretken
Bilmecenin kendisi cevabına
hasretken
Teknik denilen hortlak
merhamet uzağında
İlim sanılan maymun şeytanın
tuzağında
Kader midir cezamı cevabını
bulmak zor
Güzel yurdum kendine, bu
soruyu kendin sor
Biliyorum ey hayat maharetin
az değil
Çekiyorum kışını, gönül artık
yaz değil
Çiftci baba rahmana
yalvarıyor derinden
Aklıma mukayyet ol, yine
aklın şerrinden
Ahmet çiftci