Neler saklıydı odalarında,acı tatlı günleri olmuştur içinde yaşayanların.Kimler doğmuştu,kimleri büyütmüştü.Kimleri yolcu etmişti öbür dünyaya.
  Duymuştuk müteahhite verilecekti,o da zamanın evlerine uyacaktı.Çatılarında kedileri göremeyecektik.Bahçesinde küçük çocuk seslerini duyamayacaktık.Bazen bahçede oturup çay içip kısır yapmayacaklardı.Komşum gelin sizde diye davet de olmayacaktı bundan sonra .
  Önce elektiriğini kestiler ,sonra suyunu.Bina hazırdı artık kaderine, başına gelecekleri bekliyordu.
  Bir sabah ,greyderin sesiyle uyandık.Yıkım başlamıştı.Kamyonların biri gidip biri geliyordu .Enkazdan mal toplama başlamıştı.Kimi tahta kimi demir toplama yarışındaydılar ..Akşama kadar evden bir eser kalmamıştı.İki ceviz ağacı kalmıştı. Bahçede her halde son cevizleri topladıktan sonra kazı başlayacaktı.
  Ertesi gün arsaya levha asılmıştı bile .Satılık daireler...
   Bir gün ev sahibi cevizleri topladı.Demek ki temel kazılacaktı.
    Beklenen gün gelmişti.Kazıda başlamıştı artık.Yakında bina bitecekti.
    Bilmem ne apartmanı yazacaktı kapısında.
   Tek kapıdan gireceklerdi içeriye,ama çalmayacaklar dı komşularının kapısını.
   Çay içmeye geldik demeyeceklerdi.Bir ihtiyacın var mı sorusunu sormayacaklardı.
   Apartmanda oturmanın gereği tanımayacaklardı birbirlerini...














   
( Yıkım başlıklı yazı HasanÖzaydın tarafından 2.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.