Dinle sevdiğim,
Ben seni,
Yanlızlığın fizanına sürgün yemişken sevdim.
Esiri olduğum umutsuzluğun
Pençesinde kıvranırken bedenim,
Umuda uzanan el oldun.
Sevdim
Çaresizliğime çare olmanı
Söyle
Sen dünyama ışık olmuşken
İster miyim karanlıklarda boğulmayı.
Sen
Soğuk taş duvarların
Gölgesi gölge olmuşken yüreğime,
Kör bir gecede doğan güneş oldun dünyama.
Şiirlerim,
Hicran parmaklıklarından haykırırken hayata,
Sen,
Bestelenmiş mısra gibi
Açtın zindanımın kilitlerini.
Belki
Aşamayacağım yüksek surları
Sen yine de yüksel.
Yağmurlu günlerde,
Gözyaşım yere düşerken
İkinci bir damla düşüyor yanı başına.
Biliyorum,
Yukarıda bir yerde
Bir yol var seni bana getirecek.
Sen doğ, yüksel
En sıcak haline bürün.
Kurut hüzün damlalarının
Nemlendirdiği harcı.
Göreceksin
Saçların kadar ince olsa da hayatın çatlakları
Bir hüzme olup bana görüneceksin.
Bilmezsin
Gözüm yüzünü ister,
Gönlüm izini ister
Sen doğ ve yüksel
Hayatın boşluğundan bana yüzünü göster.
Yüzün yüzüme değsin,
Yüzün yüzüme değsin,
Hüzün boynunu eğsin.
Sen vazgeçme yanmaktan,
Aşkımı büyüt
Bulutlara güvenme
Gel
Sessizce kulağına söyleyeyim
Hasret duymasın
Sönme.
Seyit Osman Akyüz
( S Ö N M E başlıklı yazı Seyit OSMAN tarafından 31.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.