Bir rüzgâr, esti.
Kopardı darmadağın etti bizi.
Ne yaprak bıraktı ne bir dal gövdemizde.
Hiç bilmediğimiz bir tarafa savurdu, savurdu durdu hepimizi.
Bizlere, bile sormadan…
Ne ana ne baba ne bir kardeş bıraktı.
Silkeledi, gövdemizden bizi.
 
Bir rüzgâr, esti.
Dağ, taş tepe demedi dolaştırdı durdu bizleri
Her birimizi bir tarafa savurdu.
Kanadımızı kolumuzu kırdı.
Yorgun düştük sonunda.
Konuk etti bilmediğimiz diyarlar ayrı, ayrı her birimizi.
Ve!
Yerlerimizi beğendik, kök saldık, konuk olduğumuz yerlerde
Kimimiz kök saldı durdu, kimiz çoğaldı durdu,
Kimimiz azaldı.
Unuttu toprağımız bizi.
 
Bir rüzgâr, esti.
Kopardı bizleri, yerimizden.
Hayal oldu dağımız, taşımız barkımız toprağımız.
Sonunda bizler!
Unutmaya mecbur kaldık, burnumuzda tüterken kendi öz yerlerimizi.
Konum komşu arkadaşları kimler kaldıysa yaşayan hayatta bir, bir unutuldu.
Şimdi el olduk, kendi yerlerimizde
Değiştik.
Tanınmaz insanlar olduk.
Rüzgâr savurdu attı’ da her birimizi.
 
Üzülüyorum.
Üzülüyorum, çünkü rüyalarım anılarım rahatsız ediyor beni.
Tanıdık yüzler tanıdık yerler giriyor’ da, rüyalarıma.
Her gün her gece
Ve!
Pişmanlıklarım bırakmıyor beni.
Her geçmişi anışımda, çocukluğum gençliğim çıkıyor karşıma.
İşte bu yüzden!
Yıllardır pişmanlıklarım, güldürmedi güldürmüyor beni.
 
30 Ocak 2016
Ahmet Yüksel Şanlı er
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

( Pişmanlığım Güldürmedi Beni başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 30.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.