Anlaşılan ama anlatılamayan,

Tarifi imkânsız şeyler vardır hayatta.

Duyarsın, koklarsın, hissedersin,

Ancak kelimelere dökemezsin.

Hani kurak yaz mevsiminde,

İlk damlalar düştüğünde

Kavruk toprak üstüne,

Veya yemyeşil çimenlerin,

O ilk biçildiklerinde,

Ya da memleketimin

Çam ve çınar dokulu ormanlarında,

İçini ürperten hafif serinlikte,

Her biri birbirinden gizemli,

Kokular yayılır ya; bilirsin.

Seher vakti ışıldarken tan yeri,

Eserken badısaba,

Uykudan uyanan güllerin,

Neşeyle açılırken yaprakları,

Bir hüzün çöker de içine,

Buğulanır ya gözlerin?

Bazen yaşadığımız bir anı,

Gördüğümüz bir yeri,

Daha önce yaşamış, görmüş gibi

Bir tuhaf duyguya kapılırız ya!

Anlamsız bir dejavu hali,

Sarar benliğimizi.

Oysa biliriz, yaşanmamıştır.

Yaşanmamış neler neler vardır,

Sanki yaşamış gibi hissettiğimiz.

Örneğin,

Gerçek sanmak hülyalı bakışları,

Kapılmak büyüsüne.

Düşlemek gündüz gece,

Hayaller âleminde,

Tutuşup el ele,

Gezinmek âşıklar gibi,

Her anını, her sevinci

Sahici sanmak;

Aldanmak (mı?),

Aldatmak mı ?

Her neyse eğer;

Mümkün mü anlamak,

Anlamlandırmak,

Ve kendine olsun anlatmak?

( Tarifsiz Güzellikler başlıklı yazı halisi tarafından 27.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.