Çok özledim seni, burnumda tüttün

Gelmişken naz etme, kal biraz daha,

Kavuşmak var iken ayrılık güttün,

İşlerden bahsetme, kal biraz daha.

 

Sanki zayıflamış, biraz çökmüşsün,

Siyah saçlarını bir bir dökmüşsün,

Mektuplara kıyıp tek tek yakmışsın,

Kızmadım, dert etme, kal biraz daha.

 

Hani çok gülmüştük söyle o neydi?

Gençlik geçti gitti, ne güzel şeydi…

Biri küçük hanım, diğeri beydi,

Sus artık ağlatma, kal biraz daha…

 

Eskiden de böyle uzun kalmazdın,

Asla minnet etmez, yardım almazdın,

Gönlümde her daim bahardın, yazdın,

Derdime dert katma kal biraz daha.

 

Düğün yapacaktık o sonbaharda

Derdin “hele çay koy, sigara sar da”

Çoluk çocuk oldu demek art arda,

Kaşlarını çatma, kal biraz daha.

 

Bende anlatacak bilmem ki ne var?

Çok çektim hayattan sonuç ah-u zar,

Gittiğim her mekân oldu bir mezar,

Beni hiç söyletme, kal biraz daha…

 

Sen de özlemişsin belli halinden,

Az çekmedim hain senin elinden,

Bal damlıyor yine sivri dilinden,

Hikâye anlatma kal biraz daha.

 

Gün seninle doğdu, iyi ki geldin,

Yeşerttin umudu, aklımı çeldin,

"Kalamam" diyordun, nasıl da kaldın?

Pişmanlık yaşatma, kal biraz daha…

 

04.1.2016

( Kal Biraz Daha başlıklı yazı F.Ç.Kabadayı tarafından 26.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.