Sevdayı sırtımda taşıdım
bana ağır geldi
Ruhumda bir çeşit acı yüzleşiyorum
yaşıyorum
İçimi kemiren sorunla
Güvene güvene güveni
yitiriyorum
inanmıyorum
sevgiymiş
aşkmış
mutlulukmuş
yok
yok
yokkk
yoksa başka bir bahara mı kaldı?
Sanmıyorum
Umudum yok yarınlara
sevdalara
Ne sevdalar tükettim
yüreğimi erittim
Bu kısa ömrümde
neler neler ne acılar sıkıştırdım
İçimde çığlıklar kopuyor
yine kuşku yine kıskıvrak bedenimde
Dört etrafımı sisler kaplamış
Aynaya bakmadığım kaçıncı gün
Saçlarım darmadağın
kır beyaz hüzünler çiselenmiş
Sular çekilir
gece gündüzüm kararır
Yalnızlık yalnızlığım aynı yalnızlık
Ta uzaklara uzaklara yelken açmışım
Kirpiklerim hep nemli
Gözlerimdeki fer uçar
sıkılmış usanmış kaçar
İnsanlar gidiyor tek tek kalabalığa
Yalan söyleyenler mi?
yüzüme gülenler mi?
işi bitip tekmeyi sallayanlar mı?
Ağzım dolusu gelmişine geçmişine sövesim var
Söv ulan sövvvv
sövvvvvv
söv ki
anasını avradını
mihenk taşı yerine otursun
Hava erken kararır
bir türlü şafak sökmez
Şansım ve kaderim aynı anda yol almadı
sanki yalnızlığa hüküm giymiş
Umutlarım hüzünlerim bir arada arsızca
Yazgım sigara gibi parmaklarımın arasında tüter
bir tek sigaram
beni terk etmez
zararlı mararlı
sadık dost
ayak bağı gibi sanma
Yaşanmış ne varsa terk edeceğim
senden kalan ne varsa bırakıp
acılarımı sancılarımı banarım, yürek yaramı tuzlarım
senden vazgeçtim
başımı alıp gidiyorum
ve
şair der ki
yine şiir keşii oldum.
inadına keçii...
Tülay ASLAN