Veda Hutbesinde " Kadınlarımız emanettir !", bir seyahat esnasında deve üzerindeki kadınları göstererek " Ey Ennes ! Sürüp gittiğin deve üstündekiler cam sürahilerdir ! " uyarısında bulunan, kızı odaya girdiğinde ayağa kalkıp " Nasılsın Kızım ?" diyerek saçını okşayıp öpen bir peygamberin ümmeti olacaksın; ama kadınlara her türlü cefayı, ezayı, darbı, tecavüzü, hakir görmeyi, itelemeyi kendinde hak ve .ikinci sınıf insan olarak göreceksin ve " Elhamdülillah müslümanım" diyeceksin.Bu zihniyet ve davranıştaki erkeğe denilecek tek şey : " Kimi aldatıyorsun? Hadi oradan ! " dır.

                               Mitolojik bilgilere göre; 3500 yıl önce işaret edilen Tanrılara bakın. Yarıdan fazlası TANRIÇA !... Yani kadın.Bırakın tanrıçalığı; anamız, bacımız, kızımız kadın değil mi ? Öyle ise bu öfke, bu her gün duyduğumuz onca kadına şiddet, cinayet neyin nesi ? İnsanlar sokaklarda çeşitli telinlerde. Bir şarkıcı, türkücü, politikacı geldiğinde dolan o meydanlarda kaçımız bir araya geliyoruz veya geldik. Bu günkü cumhuriyet meydanına bakın. Kadın platformunun onca duyurularına rağmen kaç kişi oradaydık ? İşimize gelmez. Emeği geçenlere, duyarlılık gösterenlere elbette saygım sonsuz. Güzel bir etkinliktir. Gökyüzüne bırakılan siyah balonlar manidardır. Ancak o balonlarda az sonra patlayacak ve bu protesto ikinci bir vakaya kadar unutulup gidecektir.Yazıktır!

                             Cinsiyet ayırımcılığı daha erkek ve kız çocuklarımızın dünyaya gelişlerinde aile bireylerince başlatılmaktadır.Erkek çocuklar " Tosunum, aslanım " nidaları ve " Mahallede kız bırakmayacak" söylemlerinin övüncü ile büyütülmekte; kızlarımız ise daha baştan yasaklarla pencere arkasına itilerek sözde atlı prenslerinin beklemesi telkini ile kuşatılmaktadır. 
                            

                             Önceden kadına verilen değer ve önem; gittikçe heba edilmektedir. Kadınlarımız cahiliye döneminden daha kötü şekilde canlı canlı yaşarken hayata gömülmektedirler. 

                             " Her başarılı erkeğin arkasında kadın vardır" safsatası ile kadınlarımız avutulup uyutulmaktadır. Aslında bu cümlede sadece kadının hep erkeğin arkasında kalması amaçlanmakta ve yer tayini yapılmaktadır.

                              Mesele kadınlarımızın kendilerini bu anafora kaptırmamaları için bilinçli, haklarına sahip delikanlı ve kültürlü olmaları ile izale edilebilecektir. Ataerkil, erkek hemagonyasının yıkılması, eşit hak ve özgürlüklere kavuşulması asla zor olmayacaktır. 

                              Bütün mesele kadınlarımızın öz güvenleri ile bazı oturmuş örfselliklere kafa tutması ve mücadele etmesiyle mümkündür.

                              El ele , yan yana ;erkek ve kadın yürümedikçe ,gelecek olan nesillerde kadınlarımız bizi affetmeyeceklerdir. 

( Başarılı Erkek Ve Arkasındaki Kadın başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 29.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.