TEBESSÜM
Sermayesi ömürdür, emek memek
istemez
Yüreğin sofrasını seriştir
bir tebessüm
O’lur olmaz şeylere sırtı
dönüp küs demez
Huzurun kapısına eriştir bir
tebessüm
Çocuğun saflığından almış
derman emini
Yalnız başına kutlar demi
devran cemini
Nefret kudursa bile yer
bitirir tümünü
En ücra köşelere giriştir bir
tebessüm
Gül tohumu saçalar zalim kara
kışları
Nice diller öğretir kafesteki
kuşlara
Anlatması zor belki içi
bomboş başlara
Elinde beyaz bayrak, barıştır
bir tebessüm
Görünce güzelliği akıl güvene
çıkar
Fikir hizaya gelir art niyetini
yıkar
Ayın şavkı vurunca dile hasbıhal
akar
Muhabbeti dostluğa sürüştür
bir tebessüm
Kanı asil akanlar gerek
duymaz tacize
Elli Kâbe’ye bedel bir
gülücük acize
Keramet istiyorsan al sana
bir mucize
Bir adımda divana varıştır
bir tebessüm
Bülbülü esir eden gülün ona
duruşu
Dostun en kutsal yanı hal
hatırı soruşu
Güneşi güneş yapan ışığını
sürüşü
Bedeninde hazine deriştir bir
tebessüm
Dünya haykırıyorken kalleşliğin
andını
Çiftçi Baba gülüşe esir etti
kendini
Aşamadı bir ömür aşkın eyvah
bendini
Sevdayı kundaklara sarıştır
bir tebessüm
AHMET ÇİFTÇİ