“Rus” deyince kimilerinin aklına, votka, edebiyat, matruşka, Saint Basil Katedrali, Kızıl Ordu, doğalgaz, Kasparov, Rus Ruleti, Yuri Gagarin, Sibirya Soğukları, KGB vs. gelebilir…

 

Nedense bizim aklımıza ise, Rus deyince SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği), kurucuları ve onların özellikle vahşilikleri geliyor…

            Stalin ve Lenin SSCB ile ilgili olarak, akla gelen ilk isimler. Bunlar Rus tarihini yazan, yöneten ve oynayan önemli liderlerdi… Önemleri bulunmaz “Hint Kumaşı” olmaktan gelmiyor, diktatör, gaddar ve zalim olmalarından geliyor!..

Lenin (1870- 1924); 1917'de Halk Komiserleri Kurulu başkanlığına seçilip sosyalizmi yerleştirmek için binlerce insanın ölümüne yol açtı. Kurduğu sistem, insanlığa felaket getiren rejimler arasında yer aldı. 1924 yılındae Gorki kentinde öldü. 

            Stalin (1881-1953); Komünist Parti’nin ilk genel sekreteridir. Lenin’in ölümünden sonra 1924′te Sovyet lideri olur. İktidara gelir gelmez Sovyetleri sanayileştirmek adına tarım üretimini yok eder ve korkunç bir kıtlığa sebep olur. Ukrayna’da açlıktan öldürdüğü insan sayısı 10 milyondan fazladır. 1930′ların sonuna doğru “Büyük Temizlik” adını verdiği bir girişim yapar.  Bu girişim, kendisine muhalif insanları ortadan kaldırdığı paranoyak bir kampanyaya dönüşmüştür. Stalin’in parti konuşmalarında, kendisini 32 dişini göstermeden alkışlayan delegeleri bile öldürttüğü söylenmektedir. 1939 yılında Hitler ile saldırmazlık anlaşması yapar ama Hitler bu anlaşmaya uymaz. Bunun üzerine Sovyetler müttefiklere katılır ve savaş esnasında 24 milyon insan ölür.

            Vladimir Putin (1952-?); Babası Lenin ve Stalin’in aşçısı olan Putin, Şaşırtacak kadar soğukkanlı ve ketum. Makyavel’i kıskandıracak kişisel prensipleri sayesinde KGB ajanlığından liderliğe sessizce ve aniden yükselen bir kişilik.

Annesi Mariya, oğlu Vladimir’i parti üyesi eşinden gizli vaftiz ettirir. Tam 41 yıl sonra oğlu resmi ziyaret için İsrail’e giderken vaftiz haçını verecek ‘İsa’nın mezarına git’ diyecektir. Haç, o gün bugündür Putin’in boynundadır.

Koltuğunu koruma ilkesi gayet basit: ‘Önce sen vur, rakibin ayağa kalkamasın!’ 20 yıllık eşi Ludmila’ya bakılırsa ‘aslında çok çekingen’. Çok çalışıyor, spordan vazgeçmiyor. Öğlenleri kefirle geçirip, akşam mükellef yemekleri seviyor. Nihayet tüm dünyayı şaşırtan büyük bir oy oranıyla ikinci kez başkan seçildi.

            Velhasılıkelam her ne ise de Rus denilince sinsilik, ayı’lık, zulüm, işkence, küfür ve inat aklımıza geliyor!.. Bu Putin’in dünyanın gözlerinin içine baka baka bir taraftan zalim Esed yönetimine verdiği destek, öldürdüğü insanlar ve verdiği zarar, daha önce Kırım’ı işgal etmesi, Ukrayna’da çevirdiği dolaplar şimdi de uluslararası angajman kurallarına uymadığı için düşürülen uçaklarından ötürü Ayasofya'nın kiliseye devrini bile isteyecek derecede pişkince takındığı tavır aslında tipik Rus kimliğini ortaya koymaktadır!..

            Kısaca Rusya belasını aramaktadır. Allah da belalarını daha önce Afganlıların eliyle verdiği gibi yine bir şekilde verecektir inşallah!..

            Esenlik dolu günler temennisiyle!..
 
MFK
( “rus” Denilince başlıklı yazı MFK tarafından 27.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.