Nabzın durduğu bir
ikilemde seyretmekte kotardığım:
Düşlerin kotası dolmuş
bir kez
Hele ki o serkeş telaş
mademki meyletmiş,
Gönül odalarına
yığdığım tüm yoksunluğumu kul köle yapmışım
Yeniden var olmaya aday
bir aşkın nezdinde
Yükümlü kıldığım tüm
sefil cümleler:
Sığdıramazken yine de
elden kayıp giden,
Bir iklime düşman
rüzgâr kadar vefasız
Ve asılsız tüm
zulümlerin devingen muhalefetine
Rest çektiğim ölümlü
bir gün daha ermişken nihayete.
Güdümü kadar sancısı
derin,
Gölgesi kadar kayıp
görünmezliğe inat,
Tutkulu bir sevdanın en
derinine
Gömütü yok saydığım bir
ibare kadar
Ayan beyan yalnızlık.
Derbeder, bedellerin
ahkâm dahi kesemediği; esef yüklü
Hele ki sakıncaları ile
ihlal edilen bir benliğe inat
Razı geldiğim bir gün
dönümü yeniden,
Kavuşmayı yürekten
dilediğim.
Menşei kayıp bir
coğrafya,
Çoktan kayıp rotası o
istikametin
Bilfiil merkezinde ölüm
yüklü cenderesinde
Kılıksız bir döngünün
eksenine saplı kaldığım.
Hüznü sırdaş, ömrü
serkeş bildiğim,
Kerelerce sınanmış bir
maruzat mademki
Düşen payıma,
Demliyim yine acıların
ortasında,
Huşu ile yaratılara
sıkı sıkı sarıldığım
Rağbet görmesem de
vakıf kılındığım
Bir ömrün tescilli tek
reçetesi:
Aşka uzak bir kıyamı
gölge bilenlere,
Tekelinde olsa da
dirayetimi yitirdiğim;
Bir nazire kadar işgal
edildiğim
Kıymete binen sevda
iken dillendirdiğim.
Hükümsüz, muğlâk bir
yaratının perçeminde gizli:
Muaf tutulduğum
imgelerde salkım saçak
Savrulup da gün
batımına denk geldiğim bir ömrün
Son kıtasında
sakladığım ömür törpüsü aşk:
Hidayet bilip
sokulduğum.
Ne gam, demek düşse de
payıma,
Yüksündüğüm gönül
penceresinde sırıtan
Bir çehresin:
Makamsız kaçıncı şarkı
da demlediğim, demlendiğim
İzbelere konuşlanan
karanlık ruhların devindiği.
Adsız bir sokağın sol
yakasında hüzün,
Biriktirdiğim ne çok
ikilem aşkın nezaretinde
Yine de tutuklu bir
düşün gıybetinde;
Sarnıcı kayıp ne çok
imge ne çok ben ne az sen,
Hanidir başımı yaslayıp
yerdiğin bir garip,
Bir sarkaç yolun
ortasında denk gelip de
Her seferinde görmezden
geldiğin:
Nüktedan garip bir
devinim
Gölgeleri sırdaş bilip de
nükseden
Anlamsız bir acı en
derinde.
Tortulu hüzün
tanecikleri gıyabında sıkılgan bir mizacın
Tekerrürü hidayet bilip
de
Sevmekten vazgeçmediği.
Ramak kala sona başa
dönüp dönüp,
Haricinde üç beş
günahın
Taammüden ölen bir
nispetmişçesine
Çarmıha gerdiğim bir
ganimetten de öte.
Hicazı, niyazı, sancısı
farkındalığımın tam da kıyısında,
Üçgen bir sevdanın o
satır arası niyazında
Saklanıp da sadece
ismini ısrarla haykırdığım:
Biteviye cebelleşen
kayıp eksenimin miracı.
Bir rabıtasın altı
üstü,
Görmeye meyledip gözden
ırak o döngünün merkezinde,
Hoşnut üç beş cümle
çalkalandıkça, sonlanan kadim bir sevda:
Muğlâk sanrıların
sakıncalı rotasında saklayıp saklayacağım
Meskensiz bir ithamda
biriken bir acıyım neticede
Yüreğe sıkışan gönlü
erdem bilen
Günün ve ömrün
haricinde asılı kaldığım o kancada
Ölmeden önce son kez
görmeyi niyaz ettiğim.
Somurtuk hazin iken
sağduyusu kıdemli makamlarda
Gizil kahramanların
gölge addettiği tahakküm zinciri
Bir esaret yükleyip
güdümlü yalnızlığıma,
Payidar kıldığın gölge
aşkın nezdinde
Hoş beş önceleri
ardında soluklandığım kuytu devinimleri
Uzaklara perdeleyen
gözlerine nazire eden ışık iken
Taarruzu namzet bilip
de koşullandığım.
Şartlı bir edim iken
mızrabı ve yüklemi kayıp cümlelerin
Soluklandığı öznenin
tahakkümünde yitirdiğim
Yine de kıymet
bilemediğin bensiz hegemonyaları koyultup da
Kaptırdığın kıstırmış
bir köşede
Çömeldiğim dizlerimin
üstüne,
Kan revan içinde
ısırdığı kaderin
Kemirgen üzünçleri dahi
rahmet bilen.
An’a sığdırıp ömürden
çaldığım,
Kerelerce çalıp aynı
şarkıyı nakaratında demlendiğim.
Duymaktan hicap edilesi
bir fısıltı kadar gıybete dönük yüzü,
Aşkın tasarrufunda
evrimi yitik bir kıbleye dönmüşken sırtını
Çalıp da ötelediğin
hanidir söylediğim o tekerlemede yığılı
Kula kulluk yapmadımsa
bilenlerin niyazında saklı
Bir söylence kadar
asılsız o çalıntı fetva:
Saklı şu gök kubbede
izzeti nefsine direnen bir mabetmişçesine
Ayağıma çaldığın çelme
adsız iken haykırmaya doyamadığın
Nefrete bulaşmış üstü
başı,
Bir ah’ımda gizli adeta
çalıntı sevinçleri hak gören kimse
Rağbet görmediğim
gönüllerde gizli son bir imge
Kadar yüklü nöbete
durduğum her gece.