Bir şeyler tutuşur yüreğinde,

kıpır kıpır,

bütün benliğini sarar, ısıtır.

Her gülüşte yeniden doğarsın

ve bin kere ölürsün her iç çekişte…

Bir zaman uzaktan izlersin onu,

hep dışında kalacağını sanarak;

gülerken, ağlarken…

Seni de yanına alması için sıranı beklersin,

elinden başka bir şey gelmeden,

bekledikçe onu büyütürsün gözünde.

 Sıra sana gelir.

Bilerek girersin oyuna.

Her gülüşüyle gülersin

 ve her ağlayışıyla ağlarsın…

Bir şikayetin yoktur ondan.

 Sevgisinden şüphelenmezsin hiç.

Bilerek girmişsin bu oyuna,

 onu artık sevmemeyi,

bırakmayı,

çıkıp gitmeyi göze alamazsın,

 öyle bir hakkın yoktur.

Sımsıkı tutunursun duyumsadıklarına…

Onun hayatı bütün realitesiyle akıp giderken

kendine yalanlardan müteşekkil bir yaşam çizersin.

Kimseyi suçlayamazsın.

Küçük bir ihtimal için dahi kendince sebepler bulursun,

savaşırsın;

mağlubiyetlere katlanırsın. ..

Onu tercih etmiş olman hayata bağlılığını arttırır.

Onu tercih ettikçe kendine bağlılığın artar.

Kendine bağlılığın arttıkça ona bağımlılığın da iyice artar…

Nasıl anlatsam bilmem ki;

yani,

"sevmek"öyle bir şeydir işte…

( Sevmek Öyle Bir Şeydir İşte… başlıklı yazı AliKemal tarafından 26.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.