Silinen hatıraları not aldığım tozlu defterdeki gülümsemelerin yerini acılara bırakmasıyla kahrolmuştum bir zamanlar ve o zamanları atlatalı çok olmamıştı. Efkarlandırırdı hatıralar yakardım bir sigara yüreğime yarasın diye. Kalbe zararını herkes bilir ama yüreğe yararını pek kimse bilmezdi. Güçlü kalmaya çalışmam, aman Allah’ım ne kadar da zordu ama başarmıştım. Duygularıma söz geçirebilecek kadar güçlüyüm lakin onların gücü de beni yoracak kadar var. Zorla bastırdım kalbin sarayındaki duygu ayaklanmasını. Duyguları galeyana getiren hatıraları da hatırları var diye idam ettirmedim. O kadar yaşanmışlık ve ahid vardı aramızda. Kolay mı yılların tarih notlarını düşen tarihçileri öldürmek, yakmak, asmak... İzmaritler bastım suratlarına defalarca, yaralarını sarana dek rahat bırakırlar yakamı diye. Zira iki yakamı bir araya toplamam bu kadar efkardan anılardan dolayı zor olacak gibi. Göz kapaklarımla birlikte bilincim de üç beş saat kapansın diye ettiğim dualarla da bozuk plak gibiyim. Kaç kez tekrar ettim o duaları bilmem. Ama bildiğim birşey var bozuk plak da olsa insan aynı kimselerle aynı anıları bir daha yaşamamalı ki yeni plaklardan gelecek olan musikilerin şevkiyle umuda mutluluğa ve yarınlara kapılar aralayabilmeli...

 

Zayiat-ı Kelam

( Hatıraların Hatrı Vardır başlıklı yazı zayiat tarafından 24.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.