Batıda ve Avrupa’da bir ülke olması hasebiyle doğudan bakılınca farklıymış gibi görünen Fransa, öteden beri Paris’iyle, kozmetiği vs.siyle dikkat çekerken diğer taraftan da sömürgeleriyle kendinden söz ettirmiş bir millettir…

 

Osmanlı’nın sonları ve özellikle cumhuriyetin ilk yıllarında Fransa’ya gitmek ve Fransızca bilmek entelektüel olmanın en önemli bir göstergesi sayılırdı adeta…

 

Hatta İslamî kesimden Mehmet Akif Ersoy ve Elmamlı’lı Muhammed Hamdi Yazır gibi birçok ünlü kişi de iyi derecede Fransızca bilmekteydiler; üstelik bu dili altı ay gibi kısa bir sürede öğrenmişlerdi.

 

Hakeza, Necip Fazıl Kısakürek, gönderildiği Fransa'da Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümünde okumuştu. Fransa ve Fransızca ile ilgisi olan zevatın isimlerini çoğaltabiliriz…

 

O günün ve bu günün dünyasında bir takım değişiklikler olmuştur elbette. Anlaşılan o ki, ne zaman kim kültürüyle ve özellikle de maddi gücüyle gündemdeyse; diğerleri kimi özentiyle, kimi gerçekten etkilenerek, kimisi de kompleksten öykünebilmektedir onlara…

 

Durum böyle olunca, onların her şeyi daha kıymetli ve örnek alınması gereken bir durum arz ediyor havasına bürünmektedir.

 

Hani, bir tavuk küçücük bir yumurta doğurduğunda ortalığı gıdgıdaaak naralarıyla velveleye veriyor da, sözgelimi bir inek koca bir danayı doğuruyor da belki sahibinin bile haberi olmuyor!.. İslam coğrafyasında kan gövdeyi götürüyor bu İslam ve Müslüman düşmanlarının kılı bile kıpırdamıyor? Bu mu demokrasi, bu mu hümanizm, bu mu medeniyet, bu mu batı?.. Şayet buysa olmaz olsun böylesi!..

 

Bunların insanları daha değerli olup can taşıdıkları için saygın ve ayrıcalıklı bir konumdadırlar(!).. Diğerleri ise, o kadar da çok önemli değildir!... Özellikle Müslüman halkın yoğun olduğu yerlerde bulunanlar sıradan olup ve oralarda sürekli insanlar öldüğü için de, alışkanlık yaptığından basit insanlar ve olası vakalar sayılmaktadır!..

 

Fakat bir Fransız’ın, bir İngiliz’in, bir İsraillinin öldürülmesi çok büyük bir olaydır ve bütün dünya ayağa kalkmalıdır, aksine teröre destek vermiş ya da bizatihi kendisi terörist olmuş olur algısı oluşur!..

 

 Bütün bunları söylerken bu Fransızlar da vaktiyle birçok yeri sömürmüş, binlerce insanı katletmiş; oh iyi olmuş demiyoruz, diyemeyiz!.. Ama insaflı olmak lazım, lazım da yok maalesef!..

 

Beri tarafta meseleye Fransız olan kimselere ne demeli bilemiyorum!.. Hümanistliği kabaran bazı yerli Fransızlar(!), Fransa bayrağını profil resmi yaparak güya mazlumlardan yana tavır sergilemiş oldular!.. Ne diyelim?..

 

Sözün özü şudur:

-          Tarihini bilmeyen, olup biteni tahlil edip ders çıkaramayan kişilerden nasıl bir hayır beklenebilir?..

-          Sembollerin içeriğini ve verdiği mesajdan bihaber olanlar da gaflet içerisinde olan kimselerdir!..

-          Doğulu olup kompleks yaparak ve batıyı yegane model ve hedef alanların akıbeti de hüsrandan başkası değildir!..

-          Ortadoğu’daki terör örgütlerine finansmanlık yapan Fransızlar, iğneyi bir iki defa kendilerine batırmak suretiyle eğer uyanmışlarsa ne â’lâ!  Yok eğer, biz Müslümanları az sömürmüşüz veya teröre az destek olmuşuz diyorlarsa onların da başı beladan kurtulmaz!.. Çünkü etme bulma dünyası burası!..

-          Başta Fransa olmak üzere diğer batılı ülkelerin bizzat kendilerinin destekleriyle kurulmuş ve sürekli beslenen “DİN” kisveli terör örgütlerini bahane ederek; bir diğer adı “BARIŞ” olan İslam’ı ve Müslümanları tahkir ve tahrik edip tacizde bulunması ne anlaşılabilir ve ne de bağışlanabilir bir durumdur!..

-          Bu son olaydan sonra Fransa’da ve diğer Avrupa ülkelerinde camilerin saldırıya uğraması ve tahrip edilmesinin ve özellikle oralardaki Müslümanların potansiyel terörist addedilmesinin hiç bir izahı yoktur!..      

-          Bunca terör saldırısı ve cinayetlerin, katliamların bilhassa Siyonist güdümlü dünya ülkelerinin çok çirkin bir tezgahı olduğu kanaatini taşıyoruz!..

-          Muhakkak Yüce Allah’ın da bir hesabı vardır. “Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler!.”

 

Terörsüz ve barış dolu günler dileğiyle!..

 
 
MFK
( Fransız Olmak!.. başlıklı yazı MFK tarafından 22.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.