24 KASIM

ÖĞRETMENLER GÜNÜNE DAİR



Tarihin yazının icadı ile başladığı kanaati oldukça yaygındır ve bilimsel kabul görmektedir.

Yazının icadına kadar geçen zaman içinde oluşan beşeri gelişmelerden yorumsuz olarak haberdar değiliz.Ancak karbon testleri ile zaman tahmini,insan eseri antik eserlerle de yorumlar yoluyla gerçeğe ulaşmaya çalışıyoruz.



Demek ki yazı, biz insanları doğrudan gerçeğe ulaştıracak,aynı zamanda gelişimimizi sağlayacak çok ciddi bir araç.Bu araç sayesindedir ki insanlık tarihinin derinliklerine geziler düzenleyebiliyoruz.

Türk milleti olarak ,beşeri münasebetler tarihinde Göktürk yazıları ile sahnede görülüyoruz.Bundan sonra da Atalarımız Uygurlar zamanında Uygur alfabesini kullandılar.

Atalarımız,8.asırda Müslümanlığı kabul ederek Arap alfabesini de kullanmaya başladılar.

Pek tabiidir ki bu uzun bir süreç.Bu süreç Osmanlı Devleti’nin Ömrünün sona ermesiyle bitti gibi görünse de hakikat bu değil tabi.

29 Ekim 1923’te vücut bulan genç Cumhuriyet,Beş yıl iki gün daha Arap alfabesinden (mülhem)elde edilmiş alfabeyi kullanmışlardır.

Türk milleti yenilmezliğini bütün cihana ispat ettikten sonra artık gelişmesini çok hızlı sürdürmeli gidişata ayak uydurmalı hatta emsallerini geride bile bırakmalıydı.Bunun için de onların silahı ile onları vurmalı idi.Medeniyetin ortak nimetlerinden yararlanmalı idi.Daha hızlı gelişmek,Batı medeniyetini aşmak lâzımdı.

Bu cümleden olarak milletin bilinçlenmesi,uyanması,kalkınması için dünyayı tanımalı idi.

Böylece 1 Kasım 1928’de 1353 sayılı “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki(uygulanması)Hakkında Kanun ”ile Lâtin harflerinden mülhem (kaynaklı) Yeni Türk Alfabesi kabul edilerek diğer adı ile Harf inkılabını gerçekleştirmiştir.

Tarih sahnesinden silinmek istenen bir millet hayat damarlarından birine daha kavuşuyor,kösteklendiği yarışa( ki bu bir medeniyet yarışıdır.)yeniden başlıyor ama bu sefer daha genç daha diri bir şekilde.Eşi benzeri görülmemiş bir yarış bu.

Harf inkılâbı kanununa uygun olarak Türkiye’nin her yerinde hatta İstanbul Radyosu’nda bile dersler verilmeye başlandı.Konu o kadar canlı idi ki yeni harflerle herkesin okuma yazma öğrenmesi için bir seferberlik başlatıldı.1 Kasım 1928’de çıkan kanuna dayalı olması gereken Millet Mektepleri,Kanunun çıkmasından evvel 11Ağustos 1928 günü İstanbul’da Dolmabahçe Sarayında açıldı.

Bu amaçla hazırlanan yönetmelik 24 Kasım 1928 tarihinde Resmi Gazetede yayınlandı.Bu Yönetmeliğe göre Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Millet Mektepleri Başöğretmenliği verildi.

Yazı değişikliğinden sonra ülkenin bütün okullarında birer ‘Millet Mektebi’ açıldı.Atatürk

yeni açılan bu millet mekteplerinin faaliyetlerine katıldı.Hepimizin tanıdığı gördüğü Atatürk’ün

Kara tahta önündeki resmi bu faaliyetlerden bir anı Sivas’ ta görüntülemektedir.

İşte Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmeni olduğu 24 Kasım1928 gününün hatırasına her 24 Kasımlar “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” 1981 tarihinde kabul edilmiş,böylece de her yıl bu günün anısına coşkulu kutlanmalar yapılmaktadır.

Bu günü can u gönülden kutluyor üstün başarılara vesile olmasını diliyorum.

ŞAKİR ALBAYRAK





( Öğretmenler Günü başlıklı yazı Şakir Albayrak tarafından 23.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.