Giderdim gıdaklardım
Evladım bu memleket yabancı bir diyardır
Kırk yıldır buradayım, hâlâ bana ağyardır
Otur da anlatayım, çok bilmediğin vardır
Bu gurbet yordu beni, baban bir ihtiyardır
Gençlikte taşa değse, ellerim kıracaktı
Elimde taşı sıksam, suyu fışkıracaktı
Buraya geldiğimde, ne dil ne yol bilirdim
El kol işaretiyle, işe gider gelirdim
Giderdim gıdaklardım, tavuk eti alırdım
Her zaman dükkânda ben, en geride kalırdım
Bilmiyordu hiç kimse, bir şeyi soracaktı
Öyle anlar olurdu, yüreğim duracaktı
Bunlar bize ilk sefer, misafir diyorlardı
Davet eder gitmezdik, domuzu yiyorlardı
Biz anlatamıyorduk, onlar bilmiyorlardı
Çok sonra alıştılar gidip gelmiyorlardı
Patron bizi bu yüzünden, işten çıkaracaktı
Kimse tahmin etmezdi, iş neye varacaktı
İşten göz açamazdık, çamaşırlar kokardı
Çalıştığımız yerde, herkes bize bakardı
Ağız, burun toz toprak, bir yandan ter akardı
Şefler işaret ile, canımızı yakardı
Onun maksadı bizi, ezerek yoracaktı
İnanın çekinmese, tokatta vuracaktı
Tehlikeli işleri, bizlere yaptırırdı
Kimisi becerirdi, kimi el kaptırırdı
Hakkımızı istersek, konuyu saptırırdı
Arzu, dileğimizi, geriye teptirirdi
Zaten dil bilmiyorduk, kim ne hak soracaktı
Ya işten kovulanlar, kime yalvaracaktı
Seni üzmek istemem, daha çok var demedim
Ne haftalar geçirdim, sıcak yemek yemedim
Mikdadi, bu sözleri, demeden edemedim
Çalıştım zor işlerde, izine gidemedim
Bol kazanan elbette, izine varacaktı
Baban sözde niyeti, bir yuva kuracaktı
Mikdat Bal