Yine adı konmamış suskularımın alnından öpüyorum bu sabah da
Sen tadında.
Umutlarımı yolluyorum bilinmez bir mechule
Bir serçenin kanadında.

En masum duygularımı gömüyorum
Buz kesmiş toprağın koynuna.
Asarak bir aşkın vebalini
Kahbe dünyanın boynuna.

Hangi kendini bilmez aşık tercüman olacakmış
Benim el değmemiş sevdama.
Kim cesaret edecekmiş girmeye
Gönül dünyama.

Bırakın beni bana
Gölge etmeyin yeter.
Hâlâ yaram çok taze,
Yarım kalmış bir aşkın dumanı üstümde tüter.

Oysa ;
Çocuklar gibiydik şen-şakrak,
Dupduru
Günü akşam etmek yoktu kitabımızda ağlayarak.

Bir kasım sendelemesi olsaydı keşke
Yaşadığımız bütün gerçekler
Hiç solmasaydı yediverenler,
Arguvanlar çiçekler.

Tek sermayem şimdi
Dilde bir âh,
Ve bağışladığım bir ömre,
Zannetme eyvah.

Sadece olsun istemiştim sevdamızı
İçilesi acı bir kahve tadında.
Nice kırk yıllara niyetiyle,
Bıraktım kalbimi çakır gözlü bir kadında.
                           Halis Kandemir



Kuzeyin incisi Sinop'tan ...

( Nice Kırk Yıllara Niyetiyle başlıklı yazı Halis Kandmr tarafından 14.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.