İnsanlık unutmuştu, Türk'ün asil kanını.
Hatırlattın cihana, şöhretini şanını
Kurtuluşa armağan, edip de sol yanını.
Siper ettin göğsünü, hiçe saydın canını.
Sözünde şahlanınca çılgın Türk'ün askeri,
İlk hedef Akdeniz'di titrettik göğü yeri.

Avazeler duyuldu kadın, erkek, kızandan.
Kazma kürek yankısı, ünledi ta fizandan
Hesap sorulacaktı, şaşıp mertlik bozandan.
Yurdumu işgal edip, kuyusunu kazandan.
Sönmeyen bir yanardağ püskürterek lavını,
Çürüttü Avrupa'nın akıl almaz savını.

Elif'lerin kağnısı, kırık dökük dönerek.
Al atını gözledi, dere tepe inerek.
Uyan dedin ey Millet! güneş doğmaz sinerek.
Nice destanlar yazdın düşmanları yenerek.
Kökü göçmüş ağaca, dal oldun yaprak oldun
Güzel Anadolu'ya kızıl bir toprak oldun.

Esaretten kurtulmak, vazgeçilmez davandı.
Su dövülür sananlar, dibi delik havandı.
Bize bitti diyenler, ırlam ırlam dövündü.
Bu büyük zafer başta, mavi gözlü devindi.
Dağları duman aldı, gümüş dereler aktı.
Küffar tuzağa düşüp, kendi başını yaktı.

Mermisi olmayanlar, kazma kürekle vurdu.
İmanla ve inançla teslim etmedik yurdu.
Çanakkale, İzmir'de düşman dokuz doğurdu.
Sayısız efsaneler, gönlümüzde taht kurdu.
Ulu önderliğinde, çağıl çağıl çağladık.
Kadını, erkeğiyle, kurtuluşu sağladık.

"Allah Allah" deyince kılıç durmaz kınında.
Her yurttaş bir Mehmet'ti, bir askerdi yanında.
Sevincimiz coşmuştu bu zaferin sonunda.
Şahlanıp bayrak çektik o kurtuluş gününde.
Asırlar geçse bile nabzımız da atan sen.
Şanınla şerefinle gönlümüzde yatan sen.

Gücümüzü gösterip, uğursuza zalime.
Bir aslan kükremişti, nam salmıştık aleme.
Artık eğilmeliydik, uygarlığa, ilime.
Görev başına dedin; öğretemene, alime.
Duysun bizi Avrupa, çağ atlasın bu vatan.
Görüp rahat uyusun, binlerce şehit yatan.

Yaptığın devrimlerle, hayat verdin can verdin.
Hilafeti kaldırıp, damarlara kan verdin.
Cumhuriyeti kurup, bize armağan verdin.
Doğruları gösterip şu vatana yön verdin.
Şimdi yağmur vaktidir, bulutlanır gözlerim.
Her on Kasım sabahı, daha fazla özlerim.

Her soluk alışında, barışta ve savaşta.
En güçlü liderdin sen yaşadığın her yaşta.
Hep ileri diyerek başlattığın yarışta.
Başımızın tacıydın hep en önde en başta.
"Türk öğün, çalış güven" yolumuza ışıktı.
Bütün Anadolu'yu saran bir sarmaşıktı.

On yılda yüz yıl gibi, yollar aştık yılmadan.
Yeni filizler verdik, ektiğimiz solmadan.
İnsan ayırt etmedik, hür yaşadık bölmeden.
Lakin nifak ekildi, daha yüz yıl gülmeden.
Tanımıyorlar seni, dönüyorlar yolundan.
Yeniden şahlanarak, tutup atsak kolundan.

Bal eyledik acıyı, baş tacı ettik gamı.
Amcayken baba ettik, yandaş belledik Sam'ı.
Sen ayağa kaldırdın, eller devirir çamı.
Gözüm arar Samsun'u, nerede kırık gemi.
Doğsun artık güneşim, dön Mustafa Kemal'im.
Yön ver şaşkın gafile, yön Mustafa Kemal'im.

Kurduğun Cumhuriyet, dünya'ya örnek iken.
Dahilen ve haricen, yeniden sardı diken.
Bir gün hesap verecek, acımadan kan döken,
Adını anmayıp da, resimlerini söken.
Hele bir bak şu işe, dolar taşar gözümüz.
İnada izindeyiz, denmedi son sözümüz.

Mustafa Kemal Destanı

Şiir Mehmet Fikret ÜNALAN
Yorum Nevin Elbasan ÜNALAN-Mehmet Fikret ÜNALAN
( Mustafa Kemal Destanı başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 9.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.