kabul İstanbul rüzgarı
şimdi daha iyi anladık ustasın kabul
mesela o yana bu yana iken saçlar
zor benim için o busenin kaçırılışı
bir de kokusunu çekemezdim
Allahtan bir şey demedi İstanbul

yeşili sarıya bulaşmış yamaçlar
anlattı sanırım iki sevgiliye sarılışı
o ara şiirlere kefen biçemezdim
rüzgar bu şehrin sessizliği makbul
gördün Emirgan sırtlarında huzura yatışı

haziranı güneşe ben sözlemedim
sayende bulutlardan kızıl kurdela
minarelerden kesik yemiş temaşası
okunurken ardı sıra on sela
martıların hepten bozuktu ağzı

bir dolu insanla kıyılarda gezindin 
olmasa denize vapurların yanaşması
aman duymasın her şeyiyle bela
maşuk müsvettesi yığılı boğazı

ya bizim buralar eskiden beri meçhul
mesela yan yanayken avuçlar
ayazımızın yüzümüze yakılışı
Porsukta o yıllar tam bir bilinmezdim
Allahı var Eskişehir işiyle meşgul

akıl tutulmasındaydı bizim sarkaçlar
Köprübaşında nisanın bile bile darılışı
ki o sıra ellerinden vaz geçemezdim
rüzgar bilsen şehrin o bakışı bir melul
mayısta serçelerle göğe bakıp kalışı 
eylül karanlığında az gizlenmezdin
sen fısıldarken adını bir dala
yaprakların kim kim kargaşası

sokulurken tozlu sokaklara ela
biz çoktan bitirmiştik o yazı
belki sen benim gibi özlemedin
unutulmuştur çayın kahveyle kapışması
soğuk dediğin hatırında mı mesela
hani nerde bir goncanın nazı

dr.süreyya burak önder

( Kabul İstanbul Rüzgarı başlıklı yazı burak1907 tarafından 14.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.