Bazen susmak gerekir
Kısa anda tutuştuk yandık, yandılar, Yakar!
İşin garip tarafı el alem bize bakar
Meydan boş bulununca pişmeden biri çıkar
Ona buna sataşır etrafa dehşet saçar
Bir şeyler yazar çizer, çok yazan yanlış yapar
Düşünerek yazmalı, olur mu apar topar!
Bu işler çok hassastır, aniden ipler kopar
Artık iş işten geçer, torpa düşer at kaçar
Bazen susmak gerekir, ne kadar da hoş ise
Çok şeyi alt üst eder, konuşulan boş ise
Bu konuşmayı yapan, acemi bir kuş ise
Hem ötmesi yanlıştır, hem yanlış yöne uçar
Meydanda bulunurken, bağırır yokken neden
Öyle bir ana geldik, herkes oldu yöneten
Bu gürültü şamata, devam eder zanneden
Yanılgı içindedir, sanmasın kaldık naçar
Şiir yağcılık değil, şiir övmek değildir
Şiir hiciv de olsa, şiir dövmek değildir
Şiir edep içerir, şiir sövmek değildir
Şiir sevgi membası, şiirde güller açar
Şair kaba konuşmaz, şair olmaz turşucu
Şair halkla iç içe, olmaz şucu ne bucu
Şair kötülük etmez, kullanmaz kaba gücü
Her kim zulüm ederse, belaya olur duçar
Mikdadi bazıları, çok kafalar attırır
Uzaktan kalemiyle, zehir zakkum tattırır
Bunlar müesseseyi, anlamadan batırır
İflas bayrağı çeker, işi bilmezse tüccar
Mikdat Bal