MİHRİCAN
Ben hüzün çölünde yolcu, sen nev-bahara gülşen,
Bir kederi kıskandım, varamadım  Mihrican
Coşkun akan ırmaksın, günün şen, hatıran şen;
İçten içe yandım da, aramadım Mihrican

Gündüzler yol gözledim, gül çehreni görmeye,
Geceler düş özledim, sırma saçın örmeye,
Hasretine sözlendim, Hak ayrılık vermeye;
Sensiz tek hayal  dahi, kuramadım Mihrican

Aşk pınarı Leyla'sın, ben dert  dağı Fuzuli,
Saçlarıma kar düştü, yıllar hazan gazeli
Kanlı yaşım  beyhude, yürek yağı fuzuli;
Bu aşkın sırrı ne'dir, yoramadım  Mihrican

Hak'tan murat dilendim, bahtıma sille düştü
Kaderime ilendim, ahtıma  çile düştü.
Bülbüle bir atmaca, bir baykuş güle düştü;
Kör talihi dizinden, vuramadım Mihrican.

Bilmem ki var mı'dır, benden bahtı karalı,
Kaç yıl yaşarım meçhul, böyle ağır yaralı
Bilmem sen mesut mu'sun, yaban bağa varalı;
Hicabımdan halini, soramadım Mihrican.
Kadir KOCA
16.09.2015





























































( Mihrican başlıklı yazı Kadir Koca tarafından 17.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.