Bazen
Yüreğimiz bir ağaç dalına asılı kalır
belki yeni bir hayata filizlenir diye
hırçın esen rüzgârlara
imbatlı dalgalara karşı direnir


Bazen
Hislerimiz isyanları
ruhumuz bedenimize dar gelir
Yusuf ile Züleyha hikayesi gibi
feragat ederken Hakkından
tekrar kendine giydirir bedenini
ve bırakır bütünleşmeyi sonsuzluğa oynar


Bazen
Ayrılıklar ateş parçası gibi gelir
yakar için için içim içim içimizi
kalbimiz bin parçaya bölünür
iki kürek ortası sızlar
kalp kapağı büzülür
dayanılmaz dayatılmaz
dayanamayız bunca acılara
geçmez bitmez nasıl dayanılsın ki deriz


biz insanız !
etten taş dan topraktan yaratılmışız
peygamber sıfatlarımızda yok ki
garip bir kuluz


sen hiç !
limon üzerinde tuza batırılmış
bastırılmış oldun mu !
sen hiç !
çaresizliğin girdabında boğuldun mu !
sen hiç !
uçurum noktasından geri dönüşler yaşadın mı


Ateş her zaman düştüğü yeri yakar derler  ya çok doğru
ister sevdadan yan ister ayrılık dan yana
veya her hangi bir elemler karşısından yana
suskun çığlıklar içinde ateş acıyanı pişiriyor


lakin yapacak bir şey yok
neden beni buldu
neden bizim başımıza geldi bütün bunlar
başkasına değil deme lüksümüzde yok


su akar ya yatağını bulur ya
zamana bırakmak lazım
zaman her şeyin ilacıdır


o zaman ki !
asra yemin ile başlar
zaman ve zamansızlıkla yarışırken
kendine esir eder asra yenik düşürür insanı


o zaman ki !
ved dua ile de başlar
duhan vaktine yeminle
tan vaktinin kızıllığı zevaline
zelal zelal bakışına
yeniden doğan güneşin
hayata tekrar merhaba değişine
ve tekrar gecesine kavuşmasına sabır diler

kaderin kederin alın yazısı
yaşanmış yaşanılan yanacağa sabır diler

insan ve zamana
zaman ve zamana
asra yemin ile sabır diler



ve sürgün hayata
hala umudumuz var diye
öksüz kalmış yetim çığlıklarımız
gecenin sessiz sılasından çıkmalı
kelebek kanatlı ışığını arayan mum misali
emanetin kutsallığını sahiplenmeli
artık dişi güller açtırmalı kızıl güneşe

yaşanmamış bir sevda gibi
yamalı sevdalara karşı
Elif olmalı ( s)onsuzluğu-muz

... yeni günün başlangıcına aşk ile sabır ... veled-dalin amin
Gülay Göktürk


( Sürgün Hayata İnat Sabır başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 16.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.